Playoffs 2012 Öncesi Son Değerlendirmeler

Bu yıl doyamadan artık normal sezonun sonuna geldik. Son haftada sizlerle kısaca takım değerlendirmesi yapmak istedim.
San Antonio Spurs: Normal sezonu büyük ölçü en iyi derece ile bitirecek olmasına karşın geçen yıldan tecrübe ettiğimiz gibi playoff’a son kalan takıma karşı yenilgileri kafalarda soru işareti bırakıyor. Cinobili’nin sağlıklı ve Tim Duncan’ın formda olması olumlu sonuç verecektir.

Chicago Bulls: Derrick Rose’un sırtındaki sakatlığın tam olarak iyileşmemesi  en büyük sorun olarak gözükse de takım kimyasının Tim Thibodeau tarafından tam olarak oturtulması bence Bulls’un şansını yitirmemesine neden olacaktır. Bench katkısı takım için çok önemli olacaktır.

Miami Heat: Bu yıl NBA’in en nefret edilen takımı konumundan biraz uzaklaşmış gözüken Heat’in ateşini playoff’larda körüklemesi lazım. Lebron James’in son çeyrek performansları eleştirilse de bu yıl playoff’larda sorumluluk alacağına inanıyorum. Wade her zamanki performansını sürdürür ve Bosh katkısını da alabilirlerse şampiyon olmamaları için hiçbir neden yok.

Oklahoma City Thunder: Geçen yıl son şampiyon karşısında neler yapabileceklerini ispat ettiler. Takımın en büyük dezavantajı kadro içindeki oyuncuların bireysel yetenekleri üzerine kurulu bir takım olması ve karşı savunmanın playoff şartlarında daha iyi hazırlanabileceği gerçeğidir. Westbrook’un istikrarsız halinden uzaklaşmalı ve takımın skor gücüne yardımcı olunması şart.

Boston Celtics: Bu kadro daha önceden bunu başarmış olması ve tecrübenin takımın yaşlı oyuncuları ile gençleri arasında uyum sağlaması durumunda sürpriz yapabilecek takımlar arasında birinci sırada yer alıyor. Doc Rivers’ın talebeleri bu playoff’da ellerinden geleni yapacaklardır. Büyük üçlünün bu yıl son şanslarının iyi değerlendireceklerine inanıyorum.

LA Clippers: Chris Paul’ün takıma katılmasıyla kendini bir anda zirve yarışı içinde bulan LA ekibinin bence biraz daha tecrübe kazanma zamanları var. İlk turda büyük ihtimal NBA’in şu anda en çok korkulan takımı olan Memphis karşısında ilk turda elenmeleri yüksek bir ihtimal. Seyir zevki en yüksek ilk tur karşılaşması olacağına kesin gözüyle bakıyorum.

Memphis Grizzlies:  Her an her şeyi yapabilirler. Marc Gasol çok formda, Zach Randolph takıma geri döndü, Rudy her zamanki gibi, ortada sorun gözükmüyor gibi olsa da playoff kelimesi bir anda her şeyi değiştiriyor. Gilbert Arenas’tan playoff’larda verim almaları işleri daha da kolaylaştırabilir.

İndiana Pacers: Reggie Miller döneminden sonra ilk defa bir İndiana kadrosu beni bu kadar heyecanlandırdığını söylemeliyim. Frank Vogel’in öğrencilerinin ilk tur şansını daha yakın görüyorum. Magic karşısında alınacak tur biletinin arkasından ne gelir bunu tahmin etmek benim açımdan çok zor.

Orlando Magic: İşler bu cepheden bakıldığında hiç iyi gözükmüyor.  Dwight Howard ve Hidayet Türkoğlu’nun sakatlıkları takım kimyasını tamamen bozmuş olarak gözüküyor. Takımı ayakta tutmaya çalışan tek oyuncu Ryan Anderson olarak gözükse de tek başına altından kalkabileceği bir yük olmadığı kesin. İlk turda eleneceklerine inanıyorum.

LA Lakers: Lakers hakkında tek söylenebilecek şey Mike Brown ismi bu takıma yeterli gelmedi. Takım içi disiplini oturtmayı tam olarak başaramadı. Odom’un ve Fisher’ın transferi ardından, Pau Gasol’ün transfer dedikoduları ve uslanmaz adam Meta World Peace (Ron Artest) yeni vukuatını göz önünde tutmak gerekiyor. LA takımının burada olması, süper yıldızları Kobe sayesinde oldu. Ramon Sessions ve Andrew Bynum’un performansları takım kaderini belirleyecektir.

New York Knicks: Bu sezonun flash ismi Jeremy Lin efsanesini biz basketbol severlere armağan etmesi dışında beklenen hiçbir şeyi bizlere gösteremediler. Jeremy Lin ve Amare ‘nin sakatlıkları da işin tuzu biberi oldu. Takım şu anda Carmelo Anthony’nin sırtına yüklenmiş durumda. Mike Woodson’un işi gerçekten çok zor.

Dallas Mavericks: Son şampiyon Dallas kadrosunu korumak yerine yeni bir oluşum içine girmeyi tercih etti. Sezon ortalarında biraz olsun kendilerine gelmeyi ve toparlanmayı başarsalar da istikrarı sağlayamadılar. Lamar Odom’un sakatlığı Vince Carter’ın düşük performansı ve en önemlisi Dirk Nowitzki ve Jason Kidd’te şampiyonluk yüzüğüne kavuşmuş olmanın rahatlığı çok önemli faktörler.

Denver Nuggets: Bu yıl içinde lokavttan en çok darbe yiyen takımdı. Çin’e giden oyuncuları, geçen yıl Carmelo’nun takımdan ayrılması derken tüm olumsuzluklar içinde playoff mücadelesi vermesi bence bu takım için çok büyük bir başarı. Javale Mcgee her ne kadar daha takıma alışamasa da gelecek için umut vaad ediyor.

Atlanta Hawks: Yıllardır hep görmeye alışık olduğumuz kadar kadroya sahipler. Takımın şampiyonluk yaşaması için bir adım ileri gitmeleri gerekiyor. Joe Johnson, Josh Smith ve Jeff Teague Playoff öncesi formdalar fakat Al Horford’un yokluğunu playofflar da hissedecekler.

Philedelphia 76’ers: İyi başladıkları sezona istedikleri gibi devam edemediler. Son sıradan playofflara kaldılar ve rakipleri Chicago Bulls olunca kağıt üzerinde ilk tur şansı tanıyamıyorsunuz. Sezon içinde Chicago ile oynanan  3 maçta 1 galibiyeti bulunan 76’ers zorlanacaktır.

Utah Jazz: Playofflara kalınca sanki şampiyonluk yaşamış kadar sevindiler fakat gerçek şimdi önlerinde olacak. Enes Kanter’in playofflar da yer alması bizim açımızdan büyük bir neşe kaynağı olsa da ilk turda bir mucizeye imza atmaları çok zor gözüküyor.

Mutlu NAZLI

• 2012 All Star Parladı -13/03/2012
• NBA; BU İŞLETMEDE LOCKOUT VARDIR.. -12/07/2011
• Boston Celtics Üzerine Genel Bakış -27/06/2011
• Bir Sonraki Bahara Kalan Hayaller -14/06/2011

Yorumlar (2)

Yorumları Göster/Gizle

Yorum Formunu Göster/Gizle