Rakipleri Efes
Pilsen ile BJK Cola Turka’yı yenerek final oynamayı hak eden FB Ülker ile Türk
Telekom final serisinde kozlarını paylaştı. Şampiyonluk yolunda her yolun mubah
olduğundan dolayı bazı açıklamalarla sinir harbine dönen seriyi 4–1 ile FB Ülker
kazanmayı başardı.
Final serisinin ilk
maçı karşılıklı basketlerle başladı ve ilk periyotu FB Ülker 7 sayı farkla önde
kapattı. İkinci çeyreğin 5. dakikasında oyun dengelendi diye düşünürken FB
Ülker’in dış alan oyuncuları sazı eline aldı ve 17-2’lik seri ile 15 sayılık bir
avantajla soyunma odasına gitti. Türk Telekom, taraftarıyla bütünleşmiş olan FB
Ülker’in karşısında üçüncü çeyreğe istediği gibi başlayamayınca 100-72’lik
farklı bir mağlubiyetle ayrılmaktan kurtulamadı. İlk maçın istatistikî
verilerine bakınca Türk Telekom’un serbest atış yüzdesi ve daha az top kaybı
yapması dışında FB Ülker’e üstünlüğü bulunmuyordu. FB Ülker adına farkın
oluşmasında en büyük faktör alınan 20 fazla ribaunt ve üç sayı yüzdesindeki
%55’e isabet oranıydı. FB Ülker’in temel oyun sisteminde en önemli faktör olan
dış atışlarda bu kadar yüzdeli oynayınca 28 sayılık farkta kaçınılmaz
oluyor.
İkinci maçta ilk
iki periyot ortada bir mücadeleye sahne oldu. Maç için en önemli gelişme ise
üçüncü periyotta gerçekleşti. Tutku kendisine yapılan iki faulü vermeyen
hakemlere itirazını abartınca 2 teknik faulle oyundan atıldı. Tutku ile beraber
sahaya girip itiraz eden Ercüment Sunter’ de teknik faul aldı. Dengede giden
mücadelede art arda serbest atışları kullanan FB Ülker avantajı eline geçirdi ve
El-Âmin çabalarına rağmen maçı kazanmayı başardı ve seride 2–0 öne geçti. İlk
maçta ribauntlarda ve dış atış yüzdesinde ezilen Türk Telekom bu alanlarda
nispeten önlemini aldığı belli oluyordu. Fakat FB Ülker gibi bir takıma maç
dengede devam ederken 6 serbest atış ile topu kenardan başlama fırsatı
verirseniz farkı arttırır ve ne yaparsanız geri dönmenize izin
vermez.
Üçüncü maç öncesi
ise en çok konuşulan konu ikinci maçta oyundan atılan Tutku Açık’ın kaç maç ceza
alacağı üzerineydi. Federasyon Tutku’ya yaptığı hareketler sonucunda 1 maç resmi
müsabakalardan men cezası verdi. Tutku’nun Türk Telekom takımı için önemi
düşünüldüğünde büyük dezavantaj olarak görülse de Muratcan Güler’ in ne kadar
iyi bir savunmacı olduğu ve Solomon’ u durdurabileceği gözden kaçırılmıştı.
Maçın ilk yarısı adına hatırladığım tek şey Telekom kısalarının boyalı alana
penetre etmeleri sonucunda FB Ülker uzunlarının yardıma gelmesi ve boş kalan
Telekom uzunlarının(özellikle Lang’in) smaçları ve Telekom seyircisinin
coşkusuydu. Üçüncü periyot karşılıklı basketlerle geçerken Telekom’da Dudley iki
sene önceki muazzam performanslarından bir nostalji yaşattı. Maçın son
periyotunda önde olan Telekom’un hatalarını iyi değerlendiren FB Ülker eşitliği
sağlasa da Lang, Williams ve Muratcan Güler’ in basketlerine karşılık
veremeyince sahadan mağlup ayrıldı ve seri 2-1’e geldi. Maçta FB Ülker’de Semih
Erden ve Ömer Âşık ikilisi maçın tekrar dengeye gelmesinde önemli rol oynarken
Tanyeviç’in skor yapabileceğine inandığı Mirsad ile Semih’i değiştirmesi bence
maçın kaderini doğrudan etkiledi. Çünkü maçın başındaki şutun girmesi haricinde
çember dövmek dışında oyuna bir katkısı olmayan Mirsad belli ki maça kafa olarak
hazır değildi. Zaten girdiği an itibariyle beklenen katkıyı yapamadı. Telekom’da
Muratcan başlıca görevi olan Solomon’u yavaşlatmayı başardı. Hücumda ise
El-Âmin’in yanında Dudley ve Lang’in katkısı maçın Türk Telekom’a galibiyeti
getiren başlıca faktörlerdi.
4.maçın serinin
kaderini belirleyeceği tahmin ediliyordu ve beklenildiği gibide oldu. Maçtan
önce FB Ülker üçüncü maçın son periyotundaki hakem kararlarından şikâyet ederken
Türk Telekom tarafında ise Mirsad’ın Telekom yöneticisine küfür ettiği ve bunu
maçın gözlemcisi ve federasyon temsilcisi tarafından da duyulduğu ve bu durumda
Mirsad’a bir yaptırım uygulanması Telekom yöneticileri tarafından dile
getirildi. Aksi takdirde olayda kendisine küfür esildiği iddia edilen Telekom
yöneticisi Akif Üstündağ’ın adli yollara başvuracağını açıklıyordu.
Açıklamaların gölgesinde başlayan mücadelede ilk periyot FB Ülker’in
üstünlüğüyle geçerken hücumda agresifliğiyle dikkat çeken Solomon’un erken faul
problemine girmesi FB Ülker için olumsuz bir gelişmeydi. İkinci periyot dengede
geçti ve ilk yarıyı FB Ülker 1 sayı farkla önde kapattı. Üçüncü periyota iyi
başlayan Telekom bir ara farkı 8 sayıya kadar çıkartsa da Ömer Onan’la artarda
sayılar bulan FB Ülker’in periyotu önde kapatmasını sağladı. Dördüncü periyotta
iki takımda sayı bulmakta zorlandı. Türk Telekom maçın bitimine 3 dakika kala
El-Âmin’le bulduğu 6 sayı ile birlikte 4 sayı farkla öne geçmeyi başardı. Tam
maç bitti diye düşünülürken sahneye çıkan Tarence Kinsey ilk önce gözünü
karartıp içeri dalarak mükemmel bir smaç ile pozisyonu bitirdi. Sonrasında ise
ellerinin çabukluğu ile El-Âmin’den topu çaldı ve bitti denilen maçı çevirmeyi
başardı. Maçın bitimine 32 saniye kala Mrsiç’in basketiyle 73-71 öne geçen FB
Ülker, Türk Telekom’un 23 saniye kala Lang’in de biraz şansı ile bulduğu
basketle maçı tekrar dengeye getirdi. FB Ülker kaptan Damir Mrsiç ile son
saniyede kullandığı şutu değerlendiremeyince maç uzatmaya gitti. Beklenenden
daha fazla sayının olduğu uzatma dakikalarında pozisyonları ve faulleri daha iyi
değerlendiren FB Ülker çok değerli bir galibiyetle Başkentten ayrıldı ve seride
3–1 öne geçti. Maçın çevrilmesinde en büyük pay Tarence Kinsey ile önemli
anlarda sorumluluk alan Ömer Onan’a aitti. Birde bu maçın kazanılmasında playoff
1.tur serisinde Solomon’suz da oynamaya alışan ve kazanmayı başaran takımın
etkisi büyüktü. Çünkü sezon içinde takım ne zaman zorlansa topu Solomon’a verip
ondan şapkadan tavşan çıkarmasını bekliyorlardı. Antalya Büyükşehir Belediyesi
maçlarında zorunluluktan onsuz oynamaları ve kazanmaları final serisinin 4.
maçında Solomon’suz bölümde geri dönüşte bence en büyük etkenlerden
birisiydi.
Serinin ve yılın
son maçında FB Ülker rakibi Türk Telekom önünde baştan sona etkili bir oyun ile
sahadan galibiyetle ayrılırken üst üste ikinci toplamda üçüncü şampiyonluğunu
elde etti. Maç adına söylenebilecek pek bir şey yok. Ankara’daki dördüncü maçı
kaybetmenin moral bozukluğunu üzerinden atamadığı her halinden belli olan Türk
Telekom takımı maçın başından itibaren dizginleri eline alan FB Ülker karşısında
kaderine boyun eğdi ve 35 yıl sonra Ankara’ya getirdiği Türkiye Kupası ve BBL’de
final oynama başarılarını elde ettiği 2007-2008 sezonunu başarı bir şekilde
bitirmenin gururuyla sezonu sona erdirdi.
Final serisinin
mağlup tarafı olan Türk Telekom transfere hızlı bir giriş yaptı. Serkan Erdoğan,
Asım Pars ve Barış Ermiş’i transfer etti. El-Âmin ise Ukrayna’da ki eski
takımına geri döndü. El-Amin çok iyi bir oyuncu ama tüm enerjisini hücuma
sakladığı için defansif olarak yaptığı genelde yanından geçen adamını
yorgun gözlerle takip etmekten ibaretti. Belki gidişi Telekom’a hücum olarak bir
şeyler kaybettirecek ama defansif olarak takımın kazanacakları takım için daha
yararlı olacaktır. Seneye geri dönecek olan Wright temelinde bir takım
oluşturulacak. Bence bu kadronun daha iddialı olabilmesi için şutu olan bir 4
numaraya ihtiyaç var. Eğer bu tipte bir oyuncu bulabilirseler bu seneki
seviyelerininde üstüne çıkabilirler.
FB Ülker’de ise
şampiyonluk sonrası programlarda takımın korunmasından bahsediliyordu. Bu güzel
bir gelişme olarak düşünülebilir. Bu takımdan sadece Tarence Kinsey’in gitmesini
bekleyebiliriz. Ama sn. Mahmut Uslu katıldığı bir programda Solomon’la ilgili
problemler olduğunu söyledi ve yerine birisini düşündüklerinden bahsetti. Oysa
şampiyonluğun geldiği maç sonrasında Solomon 1 yıl daha sözleşmesinin olduğundan
bahsediyordu. Böyle bir durum olursa ben kendi adıma şaşırmam çünkü FB Ülker’de
iyi geçen bir sezon sonrası taraftarlarını üzecek girişimler yapıp taraftarın
moralini bozmayı seven yöneticiler mevcut. Umarım Solomon gitmez. Solomon’un
kalacağı varsayımıyla takımın en büyük eksikliği onu yedekleyebilecek bir
oyuncunun bulunmaması. Seneye Hakan Demirel kendisine çeki düzen verip
alternatifi takım içinden mi çıkartırlar ya da yeni bir oyuncu ile anlaşılıp
Solomon’u yedeklerler bilinmez ama iyi bir yedek guarda ihtiyacı olunduğu
görülebilen bir eksiklik. Birde sezon başından beri sürekli eleştirdiğim Bogdan
Tanyeviç playoff serilerinde nerdeyse takımını kusursuz yönetti. Umarım hep
böyle devam eder. Bu başarısının ardından A Milli Takımda da bu tür yönetimler
sergilemesi en büyük temennimiz.
Ligi umduğu yerde
bitiremeyen takımların yatırımlarını daha da arttıracağı düşüncesinden hareketle
seneye çok daha kuvvetli bir lig yaşayacağımızı tahmin etmek hayalcilik olmasa
gerek. Zaten ligde bulunan Daçka haricindeki tüm kulüplerin sponsorları
var(Daçka’ya ise Efes Pilsen’in destek vereceğinden bahsediliyor). Bu
sponsorlarında katkılarıyla beraber geçtiğimiz sezondan çok daha çekişmeli bir
ligin yaşanacağını umut ediyorum.
Gelecek yıllarda
çok daha çekişmeli bir lig yaşamak dileğiyle…
Kırıkkalede Yaşayan birisiyim.25 yıldır tanıdığım ve kırıkkalede tek profosyonel basketbolcu ve antrenörlük yapan arkadaşımın projesini yazacağım.Arkadaşım Kırıkkale gücü spor külübünün kurucusu,başkanı,antrenörgünüde yapan,GÜVEN GÜNDÜZ ARKADAŞIM .
Arkadaşımla sohpetimde projesini ve başvurdgu,yerleri duyupta sonuç alamadığını duyunca şaşırdım.!
Gelelim projesine: 4 yıl öncesine dayanan projesi,Köylerdeki gençleri basketbolla Tanıştırmak ve buluşturmak.amaç:Kırıkkale köylerindeki çocuklaraı spora yönlendirmek ve basketbol ögretmek.
Her köye 2 basket potası,12 çocuga 12 forma,12 spor ayakkabısı,3 tane top,vs vs vs.proje kapsamında festivalleştirilip,bütün köy çocuklarını aynı festivalde buluşturmak ve maçlar yaptırmak.
Bu projeyi türkiye geneline yaymak ve tüm türkiyedeki çocukları proje kapsamında sporla buluşturmasıda var.
Pilot bölge olarak,kırıkkalenin ilçelerine bağlı 40 köyü seçmiş.4 yıldır 1 köyün masrafını veren çıkmış.Burdan 1 köyün masrafını veren"ADINI HATIRLAYAMADIM;ŞEKER BANKASI MÜDÜRESİNE TEŞEKÜRDE ETMEK İSTİYORUM.
Bir hafta öncede projeyi ve Yaptıklarını anlatmak ,Beyaz şovun proğramına ve bazı televizyon kanallarına projeyi sunmuş,başvuruda bulunmuş.Başvurdukları ve projeyi sundukları yerleri saysam şaşırırsınız.Türkiyenin basketbolla ön planda olan takımlar ve firmalar.
Aslında Kırıkkalede bu projeye destek verecek kimse yokmu diyede düşünmüyorda degilim.4 yıldırda kırıkkaleden destek verilmemişse projeye dahada diyecek birşey bulamıyorum.Her köyün iş adamı ve belirli mertebede kişisi vardır.Tabi köyünde büyüdügü günleri ve Geldigi yeride unutmuşsalar, diyevek birşeyimde yok erdem abi.!
Arkadaşımın anlattığına göre,Başbakanlığaca projeyi göndermiş.Güney dogudaki çocuklar için öneride bulunmuş.
İnşallah köşenizi duyarlı iş ve spor adamları duyarda,arkadaşım GÜVEN GÜNDÜZ,le iletişime geçerler.Arkadaşımın amacı tüm türkiyede projesini hayata geçirmek.
YAZAR SY:ECE TEMELKURAN'DAN DUYDUGUM GÜZEL BİR SÖZÜ YAZMAK İSTİYORUM"İnsanlar Anadolunun küçük şehirlerinde dağ çiçekleri gibi bilinmeyen isimlerle açıp açıp soluyorlar. Sonra yeniden doguyorlar..Saygılarımla.Erdal Geyikçi-Sanatcı..