
Dün gece gerçekleşen 2013 NBA Draftı, büyük sürprizlerle geçti. Editörümüz Volkan Yeğin, Draftı, dikkat çeken seçimleri ve Draft gecesi yaşanan takasları değerlendirdi.
BİRİNCİ TUR SEÇİMLERİ
İKİNCİ TUR SEÇİMLERİ

2013 NBA Draftı'na, lige katılan son organizasyon olan Brooklyn Nets ev sahipliği yaptı. Zayıf bir Draft olarak niteleyebileceğimiz bu listeden, beklemediğimiz kadar şok edici karar çıktığını söyleyebilriiz. Gelin, dikkat çeken seçimlere şöyle bir göz atalım:
1- Cleveland Cavaliers - Anthony Bennet: Draft öncesi kendlerince sıralama yapan milyonlarca kişi, Cleveland Cavaliers'ın ilk sıra seçimi sonrası listesini yırtmak zorunda kaldı. Çünkü hiçkimse, Kanadalı forvet Anthony Bennet'ın ilk sırada seçileceğini düşünmüyordu. Benim kişisel fikrim, Bennet gibi pozisyonu belli olmayan oyuncuların NBA'de başarılı olmasının çok zor olduğu yönünde. Kendisi 2.03 boyunda ve genellikle 4 numara pozisyonunda oynayan bir kolej oyuncusuydu. Kolejde, çok güçlü olmasının da yardımıyla, 2.03'lük boyu ona büyük bir dezavantaj olmadı. Ancak NBA'de 4 numara oynayabilmek için Paul Millsap gibi çok özel yeteneklere sahip olmanız gerekir. Bennet'ta bu yeteneklerin olduğunu düşünmüyorum. Sahayı iyi koşabilen ancak şutuyla ve savunmasıyla ilgili ciddi şüphelerimin olduğu bir oyuncu. NBA'de bir benzeri var mıdır diye soracak olursanız; hayatı istediği gibi giderse Paul Millsap, tersi durumda şutu olmayan bir Derrick Williams'a benzetebiliriz.
2- Orlando Magic - Victor Oladipo: Bana göre bu seneki Draft'ın en değerli parçası Victor Oladipo'ydu. Şutör-Guard pozisyonunda oynayan Oladipo, harika atletik özellikleri ve savunmasıyla dikkat çekiyor. Geçtiğimiz iki yılda da şutunda gözle görülür bir gelişim olduğunu söyleyebilirim. Rakip kısalara yapacağı baskı ve kapacağı toplarla takımına önemli güç katabilecek, pozisyonuna göre iyi ribaundçu ve en önemlisi de harika bir karakter. Çalışma etiği konusunda koçlarından tutun takım arkadaşlarına kadar herkes övgüyle bahsediyor Oladipo'dan. Süperyıldız seviyesine çıkabileceğini sanmıyorum ancak kendi şutunu yaratma konusunda kendini geliştirebilirse, her takımın sahip olmak isteyeceği, harika bir rol oyuncusu olacağından şüphem yok. (Zaten bu yıl seçilen oyuncular içinde süperyıldız olur denilecek bir isim de yok) Yeniden yapılanan Orlando Magic için harika bir fırsat...
3- Washington Wizards - Otto Porter: Otto Porter, fizik olarak NBA'e en hazır gelen iki oyuncudan biri. Üç numara pozisyonunda oynuyor ve 2.06 boyunda. Fiziksel olarak hiçbir eksiği yok ve NBA'in önemli savunmacılarından biri olma potansiyeline sahip. Geçtiğimiz yıl Georgetown formasıyla %42 gibi yüksek bir üçlük yüzdesi yakaladı. Eğer NBA üçlüğüne de aynı şekilde adapte olabilirse, Wizards için çok kazançlı bir seçim olacağını söyleyebiliriz. Porter, aynı zamanda Allen Iverson'dan sonra en yüksek sırada seçilen Georgetown oyuncusu da olmayı başardı. (Iverson, 1. sıradan seçilmişti) Trevor Ariza'ya benzetebiliriz Otto Porter'ı. Bu grubun içinden seçilebilecek en iyi oyunculardan biriydi.
4- Charlotte Bobcats - Cody Zeller: Michael Jordan'ın laneti mi bilinmez ama Majesteleri'nin içinde bulunduğu takımlar, ısrarla hayal kırıklığı seçimler yapmaya devam ediyor. Dün gece de 4. sıradan Cody Zeller'ı seçtiklerinde gözlerime inanamadım. Evet, Charlotte Bobcats'in bir pivot ihtiyacı var. Ama bu isim Cody Zeller olmamalıydı bana göre. Cody, ağabeyi Tyler Zeller'a benzer özelliklere sahip bir uzun. Atlet, sahayı koşabilen, çalışkan ancak yumuşak bir pivot. Şutu da Tyler kadar güvenilir değil bana göre. NBA'deki -kaya gibi diye tabir ettiğimiz- uzunlar, Zeller'ı bir sağa bir sola savuracaktır. Çok güçlenmesi gerek. Yüzü dönük oyunu olması, dış şut tehditi ve çabuk ayakları sayesinde hücumda faktör olabilecek bir oyuncu olsa da pivot oynamak için hayli güçlenmesi, 4 numara oynamak için de şutunu geliştirmesi gerekiyor. Buralara kadar yükselmesinin mantıklı sebebi, Draft öncesi katıldığı takım idmanlarında atletik özellikleriyle Bobcats yetkililerini etkilemesidir diye tahmin ediyorum.
5- Phoenix Suns - Alex Len: Takımın başına Jeff Hornacek'i getiren Suns, 5. sıra seçimi yapmasına rağmen, Draft'ın en yetenekli oyuncusu olarak gösterilen Ben McLemore'u seçme şansı yakalamıştı. Bana göre doğru bir tercih yaparak, McLemore'u es geçtiler ve Ukraynalı pivot Alex Len'i seçtiler. Alex Len, 2.16 boyuna rağmen çok yumuşak ellere ve diğer pivotların sahaya getirmekte zorlandığı özelliklere sahip bir oyuncu. Çember çevresinde etkili bir bitirici, sırtı dönük oyunu var, iyi bir pasör ve saha görüşü ortalamanın üzerinde. Savunmasını ve ribaundlarını biraz geliştirdiği takdirde, ligin iyi pivotları arasında yerini alacaktır. Phoenix, Len'i kadrosuna katarak, mutsuz olan Marcin Gortat'yı takas etme ve genç bir iki yetenekli parça daha alma şansına da erişti.
6- New Orleans Pelicans - Nerlens Noel: Nerede seçileceği en çok merak edilen oyuncuydu Noel. Kendisi 2.15 boyunda, 2.20 kulaç uzunluğuna sahip, çok iyi bir atlet ve savunmacı. Ancak ince fiziği, kısıtlı hücumu ve sık sık sakatlanması sebebiyle benim de dahil olduğum birçok kişinin kafasında soru işaretleri oluşmuştu. Kendisine hiç ihtiyaç olmayan New Orleans Pelicans'ın onu seçmesine şaşırmaktaydım ki dakikalar sonra "hayrete düştüğüm" bir takasla Pelicans, Noel'i Philadelphia'ya gönderdi. Philadelphia 76ers, Nerlens Noel ve 2014 birinci tur Draft hakkı karşılığında "All Star oyunkurucusu Jrue Holiday'i Pelicans'a gönderdi". Andrew Bynum'ı alabilmek adına Andre Igoudala'dan vazgeçen ve sakatlık problemleri nedeniyle bir maç dahi oynatamadan Bynum'ı gönderen 76ers, yine sakatlıklarla içli dışlı, ne oacağı belirsiz bir pivota karşılık elindeki en değerli parçayı verdi. Bu satırları yazarken dahi dehşet içindeyim. Anlam veremiyorum bir türlü. Takasın diğer cephesi Pelicans ise gökten kucağına düşen All Star bir oyunkurucuyu kadrosuna katmanın mutluluğu içindedir muhtemelen. Jrue Holiday, Eric Gordon, Al Farouq Aminu, Anthony Davis, Robin Lopez gibi playoff kovalaması muhtemel bir ilk beş oluşturdukları gibi, yedekte de Grevis Vazques, Ryan Anderson gibi birçok takımda ilk 5 oynayabilecek isimlere sahipler. Dikkatimi çektiler, bu sezon daha çok New Orleans maçı izlemek farz oldu.
7- Sacramento Kings - Ben McLemore: Birçoklarına göre listedeki en yetenekli oyuncu, Kansas City'nin şutör-guard'ı Ben McLemore'du. Sacramento Kings de uzun süre McLemore'u seçebilmek için üst sıradaki draft haklarından birini takas etmeye çalışmıştı ama eli boş kalmıştı. Ancak Draft gecesi, sürpriz seçimlerin de etkisiyle McLemore, Kings'in 7. sırasına kadar düştü ve havada kapıldı. Açıkçası McLemore'u bir maç dışında izleme şansım olmadı. Yani yetenekleriyle ilgili net bir şey söyleyemem. Okuduğum kadarıyla, çok iyi bir şutör ama kendi şutunu yaratmak konusunda sıkıntısı var. Onunla ilgili beni en çok endişelendiren, iyi bir karaktere sahip olmadığı yönünde NBATV yorumcularının yaptığı konuşmalar oldu. Sacramento Kings gibi DeMarcus Cousins ve türevi bir çok disiplinsiz oyuncunun bulunduğu, kaotik bir takımda, bu tip genç bir oyuncu dağılabilir. kings'in onnu seçmesi şansızlık oldu bence McLemore için. İZleyip neler verebileceğini göreceğiz.
9- Minnesota Timberwolves - Trey Burke: Trey Burke, Michigan Üniversitesi'nin oyunkurucusuydu. Draftın ortalama üstü oyuncularından biri olarak gördüğümü söyleyebilirim. Ancak elinde birçok oyunkurucu bulunan Timberwolves'un onu seçmesi saçma gelmişti ki sonraki dakikalarda Utah Jazz'e takas edildi. Hem Utah hem de Burke için önemli bir şans bu birleşme. Utah Jazz, uzun zamandır oyunkurucu problemi yaşayan, denize düşüp Mo Williams'a sarılan bir takımdı. Trey Burke de yeterli oynama süresi bulması ve gelişimini sürdürmesi gereken bir oyuncuydu. Her iki taraf da istediğini bulacak. Trey Burke'ün özelliklerine bakarsak, çok iyi pick&roll oynayabilen, takımı oynatma özelliği olan bir oyunkurucu diyebiliriz. Fiziği sebebiyle savunmada sorun yaşama ihtimali olsa da lider karakterli ve geri adım atmayı sevmeyen bir oyuncudur. Bence Utah'da başarılı olacaktır.
13- Dallas Mavericks - Kelly Olynyk: Öncelikle Olynyk'in Boston Celtics'e takas olduğunu belirteyim. Serbest oyuncu piyasasında şansını denemek isteyen Mark Cuban, uzun süre 13. sıra hakkını takas etmeye çalışmış ancak bir alıcı bulamamıştı. Bu seçime gelinmesine dakikalar kala, Boston Celtics iki seçim hakkı karşılığında Dallas'ın 13. sıra seçimini aldı ve Kelly Olynyk'i seçmeye karar verdi. Olynyk, 2.13 boyunda, uzun saçları ve agresif oyunuyla dikkat çeken bir oyuncu. Özellikle geride bıraktığımız NCAA sezonunda sürekli sırtı dönük oyun çalıştığını, iyi seviyeye geldiğini ve daha da gelişebileceğini söyleyip durdu. Dediğini de yaptı aslında. Belli bir skor tehditi haline geldi. Sertliği ve ribaundlardaki isteğiyle de NBA'de rotasyonun bir parçası olabilecek yeteneklere sahip. Sıfırdan başlayan Celtics için güzel bir seçim.
14- Utah Jazz - Shabazz Muhammad: Şutör-guard Shabazz Muhammad, nerede seçileceğini merak ettiğim bir isimdi. Utah Jazz tarafından seçilse de hakları Minnesota Timberwolves'a takas edildi. Kolejde iyi bir skorer olarak nam salsa da NBA için yeterince hareketli olup olmadığı konusunda büyük soru işaretleri var. Solak olması bir avantaj. İyi de bir şutör olduğunu söyleyebiliriz. Minnesota'nın skorer bir kanat oyuncusuna ihtiyacı vardı, Muhammad de seçebilecekleri en uygun isim göründüğü için ona yöneldiler.
15- Milwaukee Bucks - Giannis Antetkounmpo: İsmi itibariyle biz yazarlara ve maç anlatan spikerlere kabus yaşatması muhtemel Giannis, siyahi bir Yunan vatandaşı. Henüz 18 yaşında ve bu seneki Draft'ın en genç ismi. Onu dikkat çekici kılan, Kevin Durant'e fiziksel olarak çok benzemesi. Üç numara oynamasına rağmen 2.08 boy, çok uzun kollar, atletizm, top hakimiyeti... Her şeyiyle özel bir oyuncu olma şansı var. Ancak o da Yunanistan dışına hayatında ilk kez çıkacak. Bu yaşta bir oyuncu için yetiştiği, basketbolu öğrendiği ülkeden ilk ayrılışında NBA gibi sert bir organizasyona girmek ve yoğun temposuna ayak uydurmak hiç de kolay olmayacaktır. Bu seçimi uzun vaadeli bir yatırım olarak görebiliriz. Ama bu gencin ismini bir kenara not etmenizi de tavsiye ederim. Sahada gösterdikleri, NBA takımlarına verebilecek şeyleri olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.
17- Atlanta Hawks - Dennis Schröeder: Dennis Schröeder, Alman basketbolunun son zamanlarda çıkarttığı en dikkat çekici oyunkurucu. Geçtiğimiz yıl, Phantoms Braunshweig takımıyla harika bir sezon geçirdi ve yılın genç oyuncusu seçildi. Avrupa tecrübesinin oyunkuruculara her zaman önemli artılar kazandırdığını biliyoruz. Schröeder bir de takımına liderlik yapabildiğini gösterdi. Yani belli bir şeyler başarmış, genç bir oyuncu olarak NBA'e geliyor. Fiziksel benzerliği nedeniyle Rajon Rondo ile kıyaslansa da hiçbir zaman o seviyede bir oyuncu olabileceğini düşünmüyorum. Rondo'ya göre artısı, dış şutunun da olması. Yüksek tempoda oynayan bir takımda çok başarılı bir oyuncu olabilir. Hawks, bir sonraki hakkında da yine oyunkurucu Shane Larkin'i seçti. Bu da sınırlı serbest oyuncu olan Jeff Teague'i takımda tutmayabilecekleri sorusunu aklıma getirdi. Larkin'i bilemem ama Schröeder, Teeague seviyesine çıkabilir hatta -her şey yolunda giderse- onu geçebilir. 17. sıradan iyi bir seçim.
DRAFT'IN KAZANANLARI - KAYBEDENLERİ
Dikkat çekmek istediğim oyuncular bunlardı. En başta da belirttiğim gibi, çok derin bir liste değil bu seneki. Draft gecesiyle ilgili konuşulması gereken olaylardan biri de Philadelphia 76ers'ın oynadığı "büyük kumar". Hatta Rus ruleti... Philadelphia, New Orleans Pelicans'ın 6. sıra seçimi Nerlens Noel ve 2014 ilk tur seçim hakkı karşılığında, takımın en değerli oyuncusu olarak gördüğüm, All Star, Jrue Holiday'i New Orleans Pelicans'a gönderdi. Andrew Bynum'dan beklediği dönüşü bulamayan 76ers, Noel'e gereğinden fazla değer biçmiş olacak ki, ne olacağı belirsiz bir pivot için Jrue Holiday'i feda etti. Bu şartlarda, gecenin en büyük kazananı New Orleans Pelicans'tır.
Kazananlardan birinin Anthony Bennet olduğunu da söyleyebiliriz. 14-15. sırada seçileceğini düşünürken, bir anda ilk sıra seçimi olarak karşıma çıktı. İdmanlarda Cavs'i çok etkilemiş olmalı.
Kaybeden olarak görülmesini ne kadar doğru bulursunuz bilemem ama Cleveland Cavaliers, ilk turda iki üst sıra seçimi -hatta bir ilk sıra seçimi- sahibi olmasına rağmen çok riskli oyunculara yöneldi. Anthony Bennet ve Sergey Kasaev, NBA'e uyum sağlamaları konusunda kimsenin fikrinin olmadığı, kumar oynanan oyuncular. Otto Porter, Alex Len gibi daha güvenebilecekleri oyunculara yönelebilirlerdi. Bence hata yaptılar. Yine de ellerinde Kyrie Irving gibi bir cevher var. Cavs için gelecek her daim daha parlak gözükecek.
Utah Jazz, en büyük zaafının olduğu pozisyona, iyi bir oyuncu almayı başardı. Trey Burke, Jazz için önnemli olabilecek bir kazanımdır. Onları da Draft'ın kazananları arasında sayabilirim.
Atlanta Hawks'un Dennis Schröeder seçimi de beğendiğim hamlelerden biri oldu. Ancak onların geleceğini, serbest oyunculardan hangilerini şehre getirebilecekleri belirleyecek. Üç tane maksimum kontrat verebilecek konumdalar. Eğer hayal ettikleri gibi Dwight Howard'ı Atlanta'ya getirebilirlerse, Hawks için daha belirgin konuşabiliriz. Draft minvalinde bakıldığında, Schröeder ve Larkin, 17 ve 18. sıra seçimleri için iyi isimler.
Normal sezon başladığında, çaylaklarla ilgili daha net bilgiye sahip olacaksınız. Eğer cidden merak eden olursa, Yaz Ligi'nde bu oyuncuların hepsini takip edebilir, sezon öncesi durumlarına hakim olabilirsiniz.
Volkan Yeğin -
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
www.twitter.com/VolkanYegin_
İlgili Diğer Haberler