İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Ilkkan

Sayfa: [1] 2 3
1
Anketler Arşivi / Ynt: Draft Tarihinin En Kötü Seçimi
« : 31 Ağustos 2008, 21:33:48 »
Önce NBA Draft ' ında Lise ve Üniversite mezunu olmanın farklarını anlatmak istiyorum . Çünkü bu sıralamayı ciddi bir şekilde etkiliyor , örnek olarak Kobe Braynt ' ı aranız da bilmeyen yoktur heralde . Aktifler arasında en iyi oynayanlardandır . Ama kendisi 1996 Draftının 13 . sıradan seçilen bir oyuncusudur . Bu nasıl oluyor peki ? Akıllarda hemen bir kaç seçenek oluşuyor , '' Heralde bu oyuncu geçmişte çok da iyi bir oyuncu değildi , sonradan kendini çok geliştirdi , bu oyuncu çok genç yaşta NBA ' ye geldi '' diye . Yani Lise mezunu . İşin aslı da tabii ki o zamanlar liseden gelen oyunculara fazla güvenilmemesi , daha üniversite displini görmemesi ve daha çok genç olması denebilir , tabii ki kendini geliştirdi orası ayrı .

Kobe Braynt üniversite mezunu olsaydı yani 3 sene sonra kendni daha çok geliştirip NBA'ye girseydi belki de 13 . sıradan yerine ilk 3 ' e hatta belki de 1 . sıradan seçilecekti . Lise ve Üniversite mezunu arasında bu tip farklar oluyor elbet . Yani Lise veya Üniversite mezunu olunca haliyle drafttaki seçim yerinde böyle oynamalar oluyor . Üniversite mezunları Lise mezunlarından çok daha şanslı oluyorlar . Lise mezunlarının da şöyle bir artıları oluyor , lise mezunu bir oyuncu NBA ' ye geliyor . Yaşını da 19 farz edelim . 3 sene sonra çok fazla tecrübe ediniyor . Bir de Üniversite mezunu birini düşünelim . O da 21 - 22 olarak farz edelim . Bir tarafta liseyi bitirip 3 sene NBA ' de geçiren bir oyuncu , diğer tarafta ise liseyi bitirip 3 sene Üniversite okuyan bir oyuncu . Bu 2 oyuncudan genelde lise mezunu daha önde oluyor . Yaş aynı , ama Üniversite yerine NBA ' de 3 sene geçirince haliyle arada farklar çıkıyor .

Mesela atıyorum LeBron James , Micheal Jordan ' la böyle '' yaş '' olarak kıyasladığında hep önde olur . Ha tabi belki LeBron James daha yetenekli olduğundandır veya değildir , bu tartışılır . Ama burada LeBron ' un Micheal Jordan gibi Üniversiteyi okuyup NBA ' ye gitmek yerine liseyi bitirip direk NBA'de oynamasının bir avantajı vardır . Bu yazımdan başka anlamlar çıkacak ya artık , neyse . Ama tabi bu bir göz karartma değil . İleri ki yıllar da kimin daha iyi olduğu anlaşılır . Micheal Jordan ve LeBron James değil . Üniversite bitiren ve liseyi bitirip NBA ' de 3 sezon geçiren oyuncuları kastediyorum , kimse yanlış anlamasın . Ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ,

Bu '' hayal kırıklıklarının '' hepsi de Üniversite okuyup gelse yine beceriksiz olucaklardı ki ileri ki yıllarda NBA ' de bir şey yapamayarak bunları bize çok da güzel kanıtladılar . Ha tabi Üniversite bitirip NBA Draft ' ına girselerdi belki de daha üstten seçilip daha büyük hayal kırıklığı yaratıcaklardı . Bu soruyu ben kendimce 2 ' ye ayırmak istiyorum . Aktifler ve aktif olmayanlar diye ,

Aktifler ;

- Kwame Brown - 2001 / 1 . seçim

- Micheal Olowakandi - 1998 / 1 . seçim

- Darko Milicic - 2003 / 2 . seçim

- Joe Smith - 1995 / 1 . seçim

Aktif Olmayanlar ,

- Armon Gilliam - 1987 / 2 . seçim

- Sam Bowie - 1984 / 2 . seçim

- LaRue Martin - 1972 / 1 . seçim

Şimdi ise bu draftların neden kötü olduklarını belirtmek için hangi oyuncuların önlerinde seçildiklerine bakalım ,

Kwame Brown - 2001 / 1 . seçim

- Tyson Chandler / 2 . seçim

- Pau Gasol / 3 . seçim

- Eddy Curry / 4 . seçim

- Jason Richardson / 5 . seçim

- Shane Battier / 6 . seçim

- Joe Johnson / 10 . seçim

- Richard Jefferson / 13 . seçim

- Zach Randolph / 16 . seçim

- Gerald Wallace / 25 . seçim

- Samuel Dalembert / 26 . seçim

- Tony Parker / 28 . seçim

- Gilbert Arenas / 31 . seçim

- Mehmet Okur / 38 . seçim

Micheal Olowakandi - 1998 / 1 . seçim

- Mike Bibby / 2 . seçim

- Raef LaFrentz / 3 . seçim

- Antawn Jamison / 4 . seçim

- Vince Carter / 5 . seçim

- Jason Williams / 7 . seçim

- Larry Hughes / 8 . seçim

- Dirk Nowitzki / 9 . seçim

- Paul Pierce / 10 . seçim

- Bonzi Wells / 11 . seçim

- Ricky Davis / 21 . seçim

- Al Harrington / 25 . seçim

- Rashard Lewis / 32 . seçim

- Cuttino Mobley / 41 . seçim

Darko Milicic - 2003 / 2. seçim

- Carmelo Anthony / 3 . seçim

- Chris Bosh / 4 . seçim

- Dwyane Wade / 5 . seçim

- Kirk Hinrich / 7 . seçim

- Luke Ridnour / 14 . seçim

- Boris Diaw / 21 . seçim

- Leandro Barbosa / 28 . seçim

- Josh Howard / 29 . seçim

Joe Smith - 1995 / 1 . seçim

- Antonio McDyess / 2 . seçim

- Jerry Stackhouse / 3 . seçim  

- Rasheed Wallace / 4 . seçim  

- Kevin Garnett / 5 . seçim

- Michael Finley / 21 . seçim

- Greg Ostertag / 28 . seçim

- Donnyell Marshall / 39 . seçim

Armon Gilliam - 1987 / 1 . seçim

- Scottie Pippen / 5 . seçim

- Kenny Smith / 6 . seçim

- Kevin Johnson / 7 . seçim

- Horace Grant / 10 . seçim

- Reggie Miller / 11 . seçim

- Tyrone Bogues / 12 . seçim

Sam Bowie - 1984 / 2 . seçim

- Michael Jordan / 3 . seçim

- Sam Perkins / 4 . seçim

- Charles Barkley / 5 . seçim

- Alvin Robertson / 7 .s eçim

- John Stockton / 16 . seçim

LaRue Martin - 1972 / 1 . seçim

- Bob McAdoo / 2 . seçim

- Ralph Sampson / 11 . seçim

- Julius Erving / 12 . seçim

Şimdi bakalım oyuncularımıza ,

Kwame Brown , Micheal Jordan ' ın seçtiği bir oyuncuydu . 2001 yılında Micheal Jordan Washington Wizards'da top koşturduğu ve yanlış hatırlamıyorsam aynı zamanda o takımdan hisse almıştı - zaten bu yüzden o seçti Kwame ' yi - zamanlar ki '' saçma '' bir seçimidir . Hücumu 0 , yaratıcılıktan haberi yok , savunması da pek farklı değil Kwame Brown ' un zamanında çok iyi oyuncular çıktı . Ama tabi şunu unutmayalım ki Kwame Brown uzun bir oyuncu . Washington Wizards'ın da Kwame Brown ' u seçmesi uzun bir oyuncuya ihtiyaçlarının olduğu göstergesidir . Bu yüzden 2001 Draftının uzunlarına bir bakalım ,

- Tyson Chandler / 2 . seçim

- Pau Gasol / 3 . seçim

- Eddy Curry / 4 . seçim

- Zach Randolph / 16 . seçim

- Samuel Dalembert / 26 . seçim

- Mehmet Okur / 38 . seçim

Saydığım bütün uzunlar Kwame Brown ' dan görüldüğü üzere iyi tabii ki , üstelik Kwame gibi bir sınırlı yeteneklerdeki bir oyuncunun zaten 1 . sıradan seçilmesi başlı başına bir '' kötü seçimdir '' . Kwame ' nin ne kadar kötü bir seçim olduğu sırf uzunlara bakarak bile rahatça anlaşılıyor . Zaten drafttan illa uzun da almalarına gerek yoktu , bir kısa seçip onu takas da edebilirsiniz , ama tabi biraz risk almak gerekiyor onun için , direk bir uzun seçmek varken .

Micheal Olowakandi , yine bir uzun vakası . Micheal Olowakandi ' nin ne kadar kötü bir seçim olduğunu herkes bilir . Gittiği takımların hiç birinde iş yapamamıştır , ayrıca o da Kwame gibi NBA ' in en kötü uzunlarından biri . Ama Micheal Olowakandi bir uzun olduğu için onu gardlarla kıyaslamak pek doğru olmaz kanımca . O zamanki uzunlara bir bakalım ,

- Raef LaFrentz / 3 . seçim

-Antawn Jamison/4.seçim

-Dirk Nowitzki/9.seçim

-Rashard Lewis/32.seçim

MVP ' nin önünden seçilmiş , Dirk ' ün şu an ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğu bellidir heralde , hatta kimine göre Dirk , tüm zamanların en iyi avrupalı oyuncusu olarak kabul edilir ki bence de pek yanlış bir tarif de değil hani . Raef LaFrantz var , o da her ne kadar eskisi gibi olmasa da , sakatlıklar yüzünden o da şu an vasat bir durumda , eskiden o da şimdiki Mehmet Okur gibi dışarıdan şut atan bir uzundu , ama o bana kalırsa bu işi daha iyi yapıyordu . Hatta NBA TV ' yi ilk izlemeye başladığımda görmüştüm onu Boston formasıyla , maçın ilk çeyreğinde 27 sayı atmıştı , bunların 7 tanesi üçlüktü ve hiç kaçırmadan attı bu 7 tane 3 ' lüğü de . Antawn Jamison ve Rashard Lewis gözden kaçıcak tipler de değil . Rashard Lewis ' de şu an kontratının çeyreği kadar hak etmiyor , orası ayrı ama yine de o Seattle ' da Ray Allen ile birlikte oynadığı zamanlarda mükemmeldi , çok ciddi bir dış şuta sahipti .  Micheal Olowakandi de çok kötü bir seçim ama bence Kwame Brown kadar kötü değil . Çünkü o yine de Clippers döneminde az - çok iyi işler yapmıştır , nadiren de olsa . Kwame ' de Lakers ' dayken '' istenmeyen adam '' olmuştu , tabi bunda bazı abartı nedenlerde var , ama konunun özü aynı .

Darko Milicic , zamanımızın hala konuşulan draft seçimi . 2003 Draftı NBA Tarihinin en iyi birkaç draftından biridir , yada ilerleyen yıllarda öyle olucağına inanılıyor . Herkes Darko Milicic ' i Carmelo Anthony , Dwyane Wade , Chris Bosh gibi süperstarların önünde seçildi diye küçümsedi . Hep eleştiri oklarının odak noktası oldu . Ama bence Darko Milicic ' e çok fazla haksızlık yapıldı . Yani sonuçta bu adamın Dwyane Wade ' in önünde seçilmesi bu kadar anormal bir şey değil . Çünkü o zaman Detroit Pistons Drafttan uzun bir oyuncu almak istiyordu . Tabi üstte dediğim gibi bir kısa seçip onu uzunla takas etmek de bir seçenek ama dediğim gibi bu pek yapılıp - denenen bir şey değil . Ha ama gard almak isteyip de gidip Dwyane Wade ' yi almayıp kötü bir gard alsa tamam . Sonuna kadar haklıdırlar . Üstelik Darko Milicic kendini çok geliştirdi . Eskiden vasat bir uzundan ilerisi değildi ama şu an Dwight Howard ' ın yanında 10 riband 2 blok yapabilecek kapasitede bir oyuncu oldu . Big Ben yüzünden süre de alamıyordu zamanında ve Mehmet Okur ' da var . Şu an kendini daha iyi gösterebiliyor . O Kwame ve Olowakandi gibi uzunlara nazaran çok daha iyi durumda bence . Ama o hep bu seçim yüzünden hep ezilecektir . Darko Milicic ' dan iyi olup onun altında seçilen uzunlara bakalım ,

- Chris Bosh / 4 . seçim

- Chris Kaman / 6 . seçim

- David West /  18 . seçim

Darko Milicic bu kadar eleştiriyi hak etmiyor bence . West zaten PF , tam uzun değil , Chris Bosh ' da öyle denebilir . Bir Chris Kaman var elle tutulur gerçek bir uzun . Onun dışında da hep kısalar konuşmuş zaten 2003 draftında .

Joe Smith , Allen Iverson ' un Denver Nuggets ' a olan takası da olmasa adını duyacağımız yok zaten . Gençliğinde az da olsa bir kaç şey yapardı ama o da fazla uzun sürmedi . Kwame Brown ' la yarışacak kadar kötü bir draft seçimiydi bence , bu seneye kadar . Allah için bu sene iyiydi , Cleveland ' a geldikten sonra 2 . baharını yaşadı diyebiliriz , hücum yönünden gerçekten faydalıydı , yıldız olmasa da yine çok iyi işler çıkarttı , hele ki Kwame , Olowakandi ve Darko ' ya bakınca yanlarında yıldız gibi kaldı bu sene . Naismith Kolejinde yılın oyuncusu seçildiği için seçmiş olmalı yöneticiler , tabi bende olsam bende seçerdim . Bu yüzden yöneticilerin pek suçu olmasa gerek . Joe Smith ' in altında seçilen kendi mevkiindeki oyunculara bir göz atarsak ,

- Antonio McDyess / 2 . seçim

- Rasheed Wallace / 4 . seçim  

- Kevin Garnett / 5 . seçim

- Donyell Marshall / 39 . seçim

Şu oyunculara bakarsak Joe Smith ' in 1995 yılındaki Draftta ne kadar şanslı oduğunu da görmüş olacağız . Kevin Garnett zaten bir süperstar , 4 - 5 kez yararlılık puanında 1 . sırada bitirerek '' en yararlı oyuncu '' sıfatına da yakıştırılması var . Rasheed Wallace ve Antonio McDyess yıldız oyuncular , . Donyell Marschall yıldız olmasa da '' idare eder '' denecek türden bir oyuncu , gençliğinde çok iyi bir şutördü , öyle ki bir maçta en fazla 3 ' lük isabeti bulma rekorunu Kobe ile birlikte paylaşmakta . Joe Smith ' in şu ana kadar ki yaptıklarını düşünürsek ne kadar kötü bir draft seçimi olduğunu görmüş olacağız .

Açıkça söylemek gerekirse Joe Smith ve Kwame Brown arasında kaldım . Bu sene ki oyunu beni birazcık da olsa onu seçmemden uzaklaştırdı . Çok iyi uzunlar geldi ikisinin zamanında da . Ama şunu unutmayalım ki Joe Smith 1995 yılında Naismith Kolejindeyken yılın oyuncusu seçildi . Yani yönetimi suçlamak çok da doğru olmaz . Ayrıca gençliğinde yine iyi oynardı Allen Iverson ' la beraber . Kwame ise geldi ama hala bir şey yapabildiğini göremedim . Üstelik çok fazla da uzunun çıktığı bir senede 1 . seçilmesi gerçekten çok tuhaf , bu dediğim Joe Smith içinde geçerlidir tabi . Yani uzun lafın kısası aktifler arasındaki seçimim Kwame Brown ' dan başkası değil .

Armon Gilliam , adını pek duyuramayan bir oyuncudur kendisi . Bir şeyler yapsa duyardık zaten . Kendisi birçok efsanenin önünde seçildi . Scottie Pippen ve Reggie Miller buna en büyük örneklerdir . Ne kadar kötü bir seçim olduğunu yukarıda da belirttim zaten . Ama tabi Armon Gilliam 206 cm boyunda bir forvetti . Scottie Pippen ve Horace Grant yerine seçilen vasat bir forvet .

Sam Bowie , bu oyuncu hep Micheal Jordan ' ın önünde seçildi diye eleştirildi . Ama bence bunlar hiç doğru değil . Sanki Portland TrialBlazers kısa bir oyuncu kapmak istiyordu da drafttan , Michael Jordan'ı almadılar ve başka bir gard aldılar gibi davranıyor herkes . Üstelik o zamanın Chicago Bulls GM ' i de demişti ki '' Keşke Mike 210 boyunda olsaydı '' ve '' Sam seçilmeseydi , Jordan yerine onu seçerdik '' gibi sözler sarfetmişti . Heralde o zamanlar çok şey beklenen bir oyuncuydu Sam Bowie , tabi o draftta MJ ' nin seçilmemesinin de nedeni var , Clyde Drexler var diye uzun olan Hakeem seçildi , zaten kimse de hala pişman değil sanırsam . Neyse dediğim gibi Bowie ' yi aldılar diye Jordan ' ı seçmemelerini saçma bulmaları bence çok yanlış .Yani Sam Bowie bir pivot sonuçta . Portland TrialBlazers ' da o zaman uzun bir oyuncu almak istiyordu . Sam Bowie ' yi aldılar . Sam Bowie ' nin altında seçilende ben ahım şahım bir uzun göremedim . Yani tamam Sam Bowie ' nin altında Micheal Jordan , John Stockton , Charles Barkley ve Alvin Robertson gibi efsaneler seçildi ama unutmamak lazım ki bu oyuncuların hiç biri bir pivot değildi . Portland TrialBlazers ' ın da istediği bir pivottu ki pivot seçti .

LaRue Martin , Bob McAdoo ve Julius Erving ' in önünde seçildi.Bob McAdoo 3 kez sayı kralı olmuş adeta bir sayı makinesiydi . Julius Erving ' i zaten hepimiz biliyor . New Jersey Nets ' i haritaya kazıyan adam olarak da tanılır . Basketbol dendiğinde ilk akla gelen efsanelerden biridir kendileri . LaRue Martin ise vasat bir oyuncudur . Ama bu adamda uzun .

Aktif olmayanlarda ise benim oyum kesinlikle LaRue Martin ' e gidiyor , eski yıllarda şimdiki gibi çok kötü seçimler olmamış anlaşılan ama bu adam zamanında da çok konuşulmuştu , Erving gibi bir efsane ve belki de şu an en iyi SF ve 3 kez sayı krallığı olan zamanın en büyük hücum silahlarından Bob McAdoo , Sam Bowie ' nin zaten adam akıllı 1 tane bile gerçek uzun yoktu , Armon Gilliam ' da bir Scottie Pippen plase de PF Horace Grant . Heralde bunun zamanında çok tartışılmasından dolayı LaRue diyorum .

LaRue Martin kötü bir seçimdi ancak şu an ki seçimler arasında deve de kulak kalıyor sanki . Örneğin Kwame kendisinden tam 6 tane iyi uzundan önde seçilmiş , kısalar da cabası . Şu an kimisindee göre bizim ligde anca iş yapar düşüncesi var , kimisi hala Lakers gibi bir takımda ilk 5 çıkmasından . Kısacası benim gördüğüm draft tarihinin en kötü seçimi Kwame Brown ' dır heralde .

2
Anketler Arşivi / Draft Tarihinin En Kötü Seçimi
« : 31 Ağustos 2008, 18:57:29 »
Evet , draft tarihinde bilindiği üzere 1 . 000 ' lerce seçim oldu , haliyle bunların bir çoğu iyi ve kötü seçimlerdi . Bazısı GM ' in salaklıklarından dolayı , bazısı liseden geçtiği için , bazısı bekleneni veremediği için diye uzar gider . Sonuç olarak bir çok kötü seçim yapıldı . Bunların arasından en kötüsü hangisi olabilir ?

3
Öyle saçma bir liste olmamış . Ama katılmadığım noktalar da var .

1 . sırada Wilt Chamberlain ' i bekliyordum . Tabi o yine eski yıllarda oynamasından dolayı 2 . sırayı almış , yoksa ben onu herkesten üstün görüyorum . Wilt ' in 50 sayıyla sayı kralı , 27 riband ile riband kralı , 9 asistle asist kralı oldu ve o zaman blok tutulmadığından blok kralı olamadı , yoksa sürüyle blok krallığı olacaktı . Her şeyi üst düzey yapan tek oyuncudur NBA ' de , bir de Hakeem Olajuwon var , ama o her şeyi üst düzey yapamıyor , örnek asisst . Wilt aynı zamanda 14 yıllık NBA kariyerinde hiç oyundan atılmadı ki bu inanılmaz büyük bir başarıdır , bir oyuncunun hiç faul problemine girmemesi ve kritik anlarda dahil hiç zorlanarak oynamaması , bu çok büyük bir artıdır . Aynı zamanda NBA ' in ilk ve tek asist kralıdır , zaten '' eskiler yok şöyle , yok böyle '' diyenler , buna ne diyorlar merak ediyorum . O zamanlarda yetenekli kısalar vardı ve bunların arasından Wilt asist kralı oldu . 3 - 5 maça mahsus da bir şey değil ki , 82 maç sonuçta . 1 sezonda 4 . 000 sayıdan fazlasını attı . 50 sayı 25 riband ve 27 sayı 27 riband 9 asist ile bitirdiği sezon var . 100 sayı ve 55 riband da 1 maçta yapılan en yükske rakamlar . 100 sayı attığı maç ne yazık ki kaydedilmemişti , şu an sadece radyo yayınından dinlenebiliyor . Tarih 2 Mart 1962 ' idi , Wilt Philadelphia formasıyla New York Kinkcs ' e 100 sayı üstüne de 25 riband alarak günümüze kadar daha rekoru kırılamamış bir rekor kırmıştır . Üstelik maç daha bitmeden daha yaklaşık 30 saniye kala Wilt 100 . sayıyı atınca , bütün seyirciler sahaya girdi , kim bilir belki Wilt o zamana kadar 105 sayı atacaktı . Bir de rekor kitabına geçmemiş olan 28 blokluk maçı vardır ama o zamanlar topun inişe geçmesine biraz izin veriyorlardı , yani goaltending olayı biraz daha genişti o zaman , topun inişe geçtiği zaman ki bloklar hiç tartışılmadan blok sayılıyordu , ama çekilen bir şutu pota altından vurup çıkarmak tabi ki goaltending ' idi , sadece kural biraz daha genişti o zamanlar . Onun bu kadar riband ve blok koyması da oynadığı yılla alakası yoktur , şimdi de olsa rahatlıkla riband ve kralı olabilir çünkü bu adam eski bir uzun atlamacıdır ve blok ve riband sezgisi çok yüksektir . 198 cm ' lik bir çıtanın üstünden atlayabiliyordu daha NBA ' ye gelmeden önce ve bu adam 216 cm ' lik bir pivottur . Daha 2 . sezonundayken tarih 9 Aralık 1961 ' deki maçında 78 sayı 43 riband yaptı ve böylece en iyi double double ' ı yaptı yani 2 hanede de 40 ve üstü yaptı . Çaylak yılında da 20 Ocak 1960 yılında 58 sayı 42 riband yaptı ve o yıl hem '' yılın çaylağı '' hem de '' MVP '' ödülünü alan 2 oyuncudan biridir . Ama aralarından en çok beğendiğim , 2 Şubat 1968 yılındaki 22 sayı 25 riband 21 asist ile Double Triple Double ' ıdır . Triple double ' ı bile yapmak ne kadar zordur ki bu adam bunu 2 kez yapıyor bir maçta , heralde 2 kez Triple Double yaptı diye geçmiştir maçta :D . Unutmadan bir de şu var , Wilt 2 in sezonu 48 . 5 dakika ile bitirdiği sezonu vardır , bu Wilt ' in maçlardan hiç çıkmayıp üstüne uzatmalarla birlikte oynamasından kaynaklıdır . Bir çok oyuncu gibi 40 dakika değil 48 dakika oyanaybilen bir oyuncuydu bu , üstelik pivottu o . Pivotlar oyunda tüm saha koşan tek mevkii denebilir ve o pota altındaki zorluk yüzünden de çok yıpranırlar , buna rağmen o hep böyle 48 dakika maç oynayabilirdi , kariyeri boyunca . Eski yıllarda oynanması sebebiyle çoğu insan tarafından basketbolcu olarak kabul edilmez , boydan başka bir şey değildir . Ama tamtersi bu adam mükemmel bir oyuncudur , uzundur . Savunma yoktu deniyor , evet o zaman gerçek savunma yapan çok pivot yoktu , en iyileri Bill Russell ve Nate Thurmond ' du . Bill Russell ' a karşı bu adam All - Star ' da bile 40 sayı 30 ribandlık maçı var , yani bu örnekler çoğaltılır , Bill Russell ' ı da tüm zamanların en iyi savunmacısı olarak kabul edenlerde var ve gerçekten de öyleydi . Wilt ' ten kalır yanı yoktu savunmada , 1 periyotta 18 ribandı var mesela , blokları da Wilt kadar vardı , ama Wilt gelip gene de bu adama karşı inanılmaz maçlar çıkarırdı . Yani savunma yoktu da bir Wilt ' e mi yoktu yani ? Wilt ' te diğer insanların şartlarıyla büyüdü , sanki bizim zamanımızda o zamana ışınlandı . O da bir çok dezavantaj yaşadı . Bir de bu adamın kariyer sayı ortalamasının 30 . 1 ' de olmasının sebebi , 14 yıllık kariyerinin son 7 yılında yani kariyerinin yarısının koçların ona '' daha az top kullan '' demesinden dolayıdır , Wilt ' in asist ortalamasının yükselip , sayı ortalamasının düştüğü dönemlerdir bu . Yani Wilt kariyerinde 2 farklı insanı oynadı ama ikisi de Wilt ' idi , birisi gerçek Wilt , öbürü ise takım başarısını daha da mnde gören bir Wilt . Tabi 30 . 1 az bir rakam değildir , zaten bu konuda 1 . sırada , ama yine de Wilt ilk yılı gibi oynasaydı bu rakam rahat 40 ' ları bulurdu . Wilt ile ilgili son şey '' Günümüzde olsa bunları yapamazdı ve Shaq olsa onun zamanında daha iyi olurdu '' diye bir çok şey söyleniyor evet bu doğrudur ama , Shaq 1960 ' larda yaşasa bu Shaq olmazdı . Aynı şekilde Wilt 1960 ' larda değil de 2000 ' lerde olsaydı , bu Wilt ' in 2 katı iyi olurdu . Yani bu karşılaştırmalar çok alakasızdır , '' o bu yıl olsaydı , şöyle olurdu '' tarzında . Adamın 100 sayılık maçını televizyonlar bile çekmemiş , var mı ki ötesi ? Teknolojiye bak ve adamın o şartlarla yaptıklarına . 

Bunun dışında her şeye katılıyorum diyebilirim , Mikan ' ı da izlemediğimden dolayı yorum yapamıyorum . Biraz Kareem konusunda kararsızım ama onunda Milwakue Bucks zamanında Oscar Robertson ile oynadığı zamanlarda Wilt ' e karşı yaptığı hareketler ve performanslar gözümün önüne gelince '' belki '' diyorum . Onun dışında saçma bir liste değil tabii ki , herkese % 100 doğru gelmeyecektir tabii , öyle aman amanlık bir liste değil . İyi forumlar .

4
Haber Arşivi / Ynt: Göster Kendini ; Marcus Camby
« : 29 Ağustos 2008, 20:43:15 »
Denver gibi savunması neredeyse olmayan ve azmin - isteğin 0 olduğu bir takımda elbette rakamlar uçmuştur . Ama bu yine de hiç bir şeyi açıklamaz . Zaten yorumculuğunda sevmediğim tarafı bu , çoğunluğu basketbolcu değildir , anca oturduğu yerden yorum yapar . Ama hep de söylediğim gibi , bazı şeyleri anlamak için , o antremanları yapıp , sahaya çıkıp , efor sarfetmen lazımdır . Öyle oturma organının üstünde oturup yorum yapmakla basketboldan anlamış olunmuyor işte , her ne kadar insanlar kendini öyle sansa da . Bunları dememin nedeni , herkesin bildiği üzere , Denver ' ın savunması içler acısı , takımda savunma yapacak neredeyse adam yok , Kenyon Martin biraz yardım ediyor ama yine de savunma denen bir olay yok . Hücum da zaten savunma da başlar , orada yaptığın bir güzel hareket , hücumda sana özgüven olarak geri dönüyor . Savunma yapmıyorsan da zaten , maçı yenmeyi istemiyorsun demektir ve bu çok büyük bir eksikliktir . Yani öyle bir takımda Ben Wallace ' ı oynatsan , belki adam savunma yapmaktan bıkıcak . Ruh denen bir şey yok , savunma azmi diye bir şey yok , e bu adam böyle bir takımda yine de bıkmadan - usanmadan savunma yapıyor . Elbette dediğim gibi , istatistik kağıdını fazladan doldurmasına yaramıştır ama önemli olan burada istek . Sonuna kadar hak etti o yılın savunmacılığını , en azından bu ödülü hak edecek kadar iş yaptı . Zaten eski takımlarında da mükemmeldi . İlk sezonlarını New York ' da geçirmişti PF olarak üstelik sonra Toronto ' ya gitmişti . O zaman ki istatistiklerini hatırlamıyorum ama orada da iyi ribandcıydı , iyi blokcuydu , iyi bir savunmacıydı , bir uzuna göre iyi de top çalardı , hala da öyle . Geçen sezonki istatistiklerinin daha yüksek olması da Denver ' da oynamasından kaynaklı , yoksa bu adam yine Camby , Denver sayesinde var olup , buralara gelen bir oyuncu değil ki . Sanki diğer uzunların hepsi Howard , Wilt , Shaq gibi adamlarla beraber oynuyor da , Camby ' ye bu kadar laf söyleniyor .

Bu sene rakamları düşecektir ama o yine de aynı Camby olacaktır . Hücumda eline daha çok top gelecektir , üstelik 1 maç boyunca eline hiç top atmazsan bile sorun çıkarmayacak bir adam ve savunmada ona artık daha az iş düşecek . Yanındaki iyi savunma yapabilen oyuncular var , Chris  Kaman ve Baron Davis gibi . İstatistik kasan bir oyuncu da değil zaten , tabi bu sebeplerden dolayı insanların eline de koz geçecektir ama bu hiç bir şeyi değiştirmez . Camby ' nin sahneye çıkacağı zamanlar olacaktır bu sezon , o zaman çoğu insan görecektir Marcus ' un savunmasını .  Aynı zamanda aha rahat bir basketbol oynayacaktır burada , üstündeki yük çok daha hafif , hele ki daha geçen sezon Denver gibi bir takımda oynamışken .

5
Haber Arşivi / Ynt: Overrated NBA Players (Top-5)
« : 25 Ağustos 2008, 13:41:41 »
Yao Ming ' in ben hep '' underrated '' yani hak ettiğinin altında görüyor diye düşünürdüm . Buraya koymalarının nedenini reklam olarak açıklamaışlar , ama bu ilk yıllarındaydı . Evet , yani neredeyse çaylakken All - Star yapacaktı Çin halkı , zaten bir dahaki sezonlarında en çok oy alan oyuncu da oldu . O zamanlar bende bu listeye onu koyardım evet , ama şu an için pek sanmıyorum . Şu an en iyi pivotlardan birisi , boyu uzun , atletizmi 0 ( Kalıbından kaynaklı ) ve seyir zevki çoğu insan için çok az olan bir oyuncu olduğundan dolayı hep altında değer görüyor . Yani şu an o bütün reklamları , cartı curtu , fazlasıyla hak ediyor .

Wade ' ye de kısmen katılıyorum , ama ilk bir liste yapsam ilk 5 ' e giremez heralde , o kadar da abartılmıyordur . İnsanlar bana cephe alacaktır ama Wade daha 2 . sezonunda '' En iyi '' olarak gösteren çoktu , hele ki Wade fanları . Genç yaşta da bir şampiyonluk kazanınca zaten bir çok listeye 1 . sırayı yer aldı . Bunun dışında geçen sene zaten bayağı bir gözümden düştü . Hep derim , şu NBA ' de 2 . lig olsaydı bu sonlardaki takımlar böyle ligi sonradan bırakırlar mıydı ? diye , hele ki Wade . Geçen senenin sonlarına doğru Wade ve Marion zaten en önden maçları izliyorlardı , takıma NBDL ' den oyuncular çağırmışlardı . Wade ' de kötü bir kadroyla - ki sonlara doğru takıma Marion ' da dahil oldu - hiç bir şey yapamadığını göstermiş oldu böylece . Sakatlık makatlık hikaye . Sakat bir insan sahaya çıkıp bu kadar efor sarfedemez ve 10 ' larca maç oynayamaz . Ha oynar , ama hafif bir sakatlık olur , adam akıllı ağır bir sakatlıkta bunların olması mümkün değil . 1 maç oynar belki , diğerlerini bırakmak zorunda kalır . 1 yılı geçti adam hala sakat zaten , nasıl işse . Ama bu listeden kurtulmak da kendi elinde , heralde kendi yeteneğinin farkında değil , yoksa tek başına bile iş yaptırabilir takıma .

Shane Battier ' ı da anlamış değilim . Elbet mantıklı bir düşünceleri vardır . Yoksa ben bu adamın aynı Yao gibi hak ettiğinin altında gördüğü görüşündeyim . Nedeni ise , Bowen ile birlikte en iyi adam adama savunmayı yapan adam , Kobe ' yi bile yavaşlattıktan sonra - hemde 13 / 33 - iyice gözüme girdi zaten . Ayrıca iyi de şut atar , hele ki dip çizgilerden çok iyi atar . Rakip takımın yıldızını yavaşlatabiliyor , kimisini gerçek anlamda durduruyor . Bu sanki hiç sayı atmadan 20 sayı takımın hanesine yazılmış gibidir , geriye kalanıda takımın yıldızı - yıldızları yapar . Sayı atmadan takımına çok yarar sağlayan oyunculardan biri .

Robert Horry ' de ise güzel bir yere parmak basmışlar . Maçın son saniyelerden ibaret olmayıp , 48 dakikadan ibaret olduğudur . Sonuçta Horry ' nin attığı bir son saniye 3 ' lüğü de skor tabelasına 3 sayı diye yazılıyor , maçın başında her hangi bir oyuncunun da attığı 3 ' lük 3 sayı diye yazılıyor . Ama bu son saniyeler o kadar abartılmış ki son saniye atamayan adamdan sayılmıyor ve üstüne çok dalga geçiliyor , atan ise tanrı oluyor . Maçın başında yaptığın hatalar yüzünden zaten maç o son topa kalıyor , son toplarda da ise zaten topu Adonal Foyle ' a versen , onun da eli titremez . Robert Horry ' i ben gerçekten de son saniye şutları dışında öyle büyük bir maç çıkarttığını hatırlamıyorum . sırf son saniye sokuyor diye bu durumda . Tabi benim için son saniyede atmış 3 ' lük ile ilk saniyede atılan arasında pek fark yok . Son saniyelerde sadece daha fazla savunma olduğundan dolayı biraz zorlaşır , onun dışında yok eli titremeden atmak falan ... Kimsenin titremez zaten . O kadar maç kaç kişinin önünde maçları izleniyor zaten , topu alıp bir jump shot ile el titreseydi zaten .

Shawn Marion ' da heralde Heat ' in bu seneki haline bakıldı heralde . Adamda zaten ne zaman geldi ? Kaç maç oynadı daha ? Ayrıca Marion ' da NBA ' in benim gözümde en iyi görev adamıdır . Egosu yok , gıdım bencillik yok , sayı atar , riband alır , blok koyar , top çalar . Asist dışında her yönde etkili , takımında Nash varken zaten asist yapmaya pek gerek de kalmıyordu . Çok yönlü bir oyuncu , abartıldığını da pek düşünmüyorum . Tabi şöyle de bir şey var , bu Suns ' da böyleydi . Her takımda oynayabilecek mi bakalım ? Nash faktörü de ona yararlı oluyordu . Miami ' de yaptıklarından sonra böyle bir kanıya varılmış heralde . Seneye bu da tam olarak anlaşılır , benimde fikrim aynı düşünceyle değişebilir .

Ayrıca bu listeye Tony Parker ' ı koymamalarına akıl - sır erdiremedim . Adam asist yapmaz , ribandları düşük - gard olup 8 - 10 yapanda var - , savunması zaten belli ... Yaptığı iyi işlerde çok delici olması , iyi drive edebilir ve çok zeki bir gard olması . Bunların dışında ben onun öyle isminin dünyanın 4 bir köşesinde durulacak bird gard olduğuna inanmıyorum , hele ki Baron Davis ' e bakınca , iyice fazla değer aldığını düşünüyorum .

6
Larry Bird / Ynt: Larry BIRD NBA Sezon [Kariyer Tablosu]
« : 24 Ağustos 2008, 15:37:54 »
Yok muydu ? 3 ' lük yanlış hatırlamıyorsam 1979 yılında gelmişti , yani Bird ' ün çaylak olduğu sezon . Bird sanırım hiç 3 ' lüğün olmadığı dönemde oynamadı .

Bir de Larry Bird ' ün bile kariyer riband ortalamasının 10 olmasının 80 ve 90 ' larda riband almanın daha kolay olduğunu gösteriyor . Carlos Boozer , Marcus Camby bile anca 10 iken , Tyson Chandler ' ın ise 9 . 

7
Streetball / Ynt: City Slam
« : 24 Ağustos 2008, 13:35:02 »
Öncelikle teşekkür ederim .

Springs , faulden bacakarası yapabilen 3 dunkerdan biridir , ayrıca bir çok insana göree de en iyi tek ayakçıdır . Çok iyi bir dunkerdır o , daha nice smaçları var , ters çift el bel arkası , faulden fake bacakarası gibi .

Tek bir part halinde de yok maalesef . Zaten tek bir kişi upload etmiş , o da eski yabancı bir forumun admini . Tek part yaklaşık 2 saat civarı olduğundan dolayı , kimse upload etmeye kalkmamıştır , zaten herkeste yok görüntü .

Ayrıca daha iyi bir yarışma yapıldı geçenlerde , Midnight Madness . Bu gördüğüm en iyi yarışmayıdı , ne Shaqman Atlanta , ne de Fransa 2002 veya City Slam 2008 . Neyse konu dışına çıkmıyım .

8
Streetball / Ynt: City Slam
« : 24 Ağustos 2008, 02:24:33 »
Bazı sebeplerden dolayı bu tür NBA dışı konulara mesaj yazmaya tövbe etmiştim ama City Slam gibi bir organizasyon hakkında düşüncelerimi belirtmezse , içim rahat etmez .

Chuck ( TeamFlightBrothers ' ın sahibi ) başta olmak üzere herkes '' Best Contest Ever '' diyordu , ama hakkaten yarışmaya katılacak olanlara bakınca , öyleydi . Aksine kimse iddia edemez heralde . İlk gün - yerini tam hatırlamıyorum - bir yerde yapıldı , oradan bazı kişiler asıl finale geçemedi . Tam emin değilim ama heralde o gün kü yapılan yarışmadan dolayı bu isimler finalde yoktu . Geçemeyenler ise - aklıma gelenlerden - ,

Terrell Courneyea aka T - Dub , 5 ' 9 '' , TFB
Quintin Slaughter aka Elevator , 6 ' 2 '' , TFB
Kenny Dobbs , 6 ' 3 '' , Flying101
Roberto Yong aka Exile , 5 ' 10 '' , -
Jamal Nelson aka Springs , 6 ' 2 '' ,

Not : Yarışmaya alınan tek beyaz olan Fabian Greiser , sakatlığı nedeniyle girememiştir . Onun yerine Springs yarışmaya katılmıştır .

Aklıma gelenler bunlardı , T - Dub yarışmanın en büyük favorisiyken , finale bile kalamadı .

Tek kelimeyle '' rezalet '' ti benim için , yada hayal kırıklığı mı desem bilemyorum . Yani o kadar kişiden en ummadığım aynı zamanda en kötüsü kazandı , High Rizer . Neredeyse herkes çok şanssızdı yarışmada , sadece Guy Dupuy ve High Rizer şanslıydı , bir de Werm . Golden Child , Justin Darlington - favorimdi - , Air Bama , Troy gibi isimler bir çok smaç kaçırdılar . Hele ki Air Bama , yani bu kadar şanssız olunur , tandem ve freestyle bölümünde hiç smaç basamadı , vertical bar ' da ise , ilk turdan gitti . Bu arada , sahanın faul çizgisi normal çizgiyle alakası yoktu , o yüzden bazı dunkerların bastığı smaç oranın faul çizgisindendi , ama gerçek ile alakası yoktur bunun . Unutmadan , yarışma Lane Tech lisesinde yapıldı , Chicago , Illinois ' deki . Yarışmanın kapalı alanda olması dunkerlar için çok iyi olmuştu kanımca . 2005 ' deki gibi dışarıda yapılsaydı , sıcak etkilerdi . Sıcak gerçekten performansa direk etki ediyor .

Jürilerde eski NBA 1989 Smaç şampiyonu Kenny Walker , Rapçi David Banner ve 1977 yılında 2 kez potayı smaç basarak kırdığı için yönetim tarafından '' bir daha smaç basmayacaksın '' cezası alan eski Philadelphia 76 ers pivotu Darryl Dawkins vardı . Sunucu ise 2005 ' teki Dee Brown ' du , tabi bu eski Boston ' lu 1991 NBA Smaç şampiyonu olan Dee Brown değil tabii ki de . Sunucu demişken , bu adam , 2005 Tandem ' inde High Rizer ' ın çift dirsek denemesine '' two handed '' yani '' çift el '' demişti , aynısını geçen gün Just Fly ' a yaptı . En yüksek puan toplamda , 30 . Jürilerin her biri , 10 üzerinden puanlama yapıyor .

Yarışmaya katılanlar şöyleydi ,

Marvin Collins aka High Rizer , 6 ' 0 '' , -
Guy Dupuy aka Easy Jumper , 6 ' 4 '' , Slam Nation - S1S1F
Kareem Ward aka Air Bama , 6 ' 3 '' , TFB
Brandon Laceu aka Werm , 6 ' 2 '' , TFB
Justin Darlington aka Just Fly , 6 ' 4 '' , -
Wayne Clark aka Rare Air , 6 ' 4 '' , Harlem Globetrotters
Troy McCray aka Rudeboi , 5 ' 9 '' , Flying101

Signature bölümü en boktanıydı , High Rizer ' ın bastığı o yerde seken topu çift el smaçlamasına diyecek söz bulamıyorum . Bu kadar basit bir smaç ile Signature bölümünü kazandı ki onun dışında Guy Dupuy yerde seken topu bel arkası ( üstelik tek ayak ) smaçlaması , bu smaçtan çok daha iyiydi . Ama sanırım , High Rizer ' ın smacının oranın faul çizgisinden basılması onu bu kadar özel kıldı , ama bunun normal faul çizgisiyle alakası yok , yoksa bende bir şey demezdim bu smaç için . Onun dışında benim adamım Jus Fly ' ın , '' 360 Under Both Legs '' yani , 360 her iki bacağınında altındanı 3 kez denemesine rağmen basamadı , normalde basabiliyor tabii ki , ama o da çok şanssızdı . Golden Child ' ın adamın üstünden bacakarası basması da çok hoş bir görüntüydü , Wayne Clark ' ın merdivenle potanın en tepesine çıkıp , çift el bacakarası yapması , çok alışıla gelmemiş bir smaç idi .

Vertical Bar ' da ise Golden Child çok uzaktan zıplayıp ( bir ayağı 3 ' lük çizgisindeydi ) üstüne topun elinden kaymasından dolayı , elendi ki kendisi yarışmanın en fazla zıplayanıdır , aynı şekilde Air Bama ve bir kaç dunker daha ilk turdan elendi . İleri ki turlarda Wayne Clark ' ında elinden kaymasından dolayı elendi ve High Rizer ' ın da ayağının o çubuğa çarpıp , çubuğu düşürmesinden dolayı elendi . Sonlarda Just Fly ( Boyundan dolayı en az zıplayanıdır yarışmanın ) , Guy Dupuy ve Werm kaldı , Just Fly asılı kalmasından dolayı ilk 3 ' e kalabildi ve 64 '' yani 162 cm ' in üstünden geçip , topun elinden kayması ve smaç basamamasından dolayı o da elendi , ne yazık ki . Finalde 2 tane tek ayakçı vardı , Werm 66 '' yani 168 cm ' in üstünden smaç basamamasından dolayı elendi ve Guy Dupuy ' da 66 '' i denedi ve basmayı başardı . Üstne rekoru geliştirmek amaçlı 68 '' yani 172 cm ' in üstünden denedi ama ayağının çubuğa çarpmasından dolayı basamadı . Tabi yine de bu bölümü kazanan Guy Dupuy aka Easy Jumper oldu .

Freestyle ' da ise , beklediğimi bulamadım diyebilirim . Kareem Ward , adam akıllı bir şey basamamasına rağmen 3 . olmasına çok şaşırdım , yaptığı smaçları basitti , daha doğrusu çok smaç kaçırdı diye böyle oldu ama olsun . Guy Dupuy ve Werm iyiydi , Guy Dupuy denediği o ilk smaç zaten süperdi , Werm ' de genelde hep aynı şeyleri yapardı ama burada işe yaradı bu . 2 . de o oldu , Guy Dupuy ' un ardından .

Tandem de ise , Just Fly ' ın bastığı çift dirsek smacı çok hoştu . Onun dışında Golden Child ' da hep kaçırdı ,  bir şey basamadı , ona da yazık oldu . Troy ' un son smacı çok iyiydi , gelen pası havada bacakarası basarak denemesi . High Rizer ' da basit şeyler bastı ama kaçırmadı . Air Bama burada da şanssızdı , hatta sonuncu olmasından da anlaşılıyor bu . Guy Dupuy ' un panyanın arkasından panyalı bacakarası denemesi , üstelik çömelmiş bir insanın üstünden denemes, mükemmeldi . Ama pas iyi gelmediğinden dolayı bacağından bile geçiremedi , orası ayrı .

High Rizer ' ın 1 tane bile iyi smacı yoktu ama o hiç smaç kaçırmadı , buradan kazandı zaten . Diğer yarışmacılar hep smaç kaçırdı , High Rizer ise kaçırmadı . Bacakarası bile yapmamasına rağmen yarışmayı kazandı . Görüldüğü üzere bu zaman sınırlaması işin içine ediyor . Belki daha heyecanlı kılıyordur , acilen basılması lazım diye ama basamayınca da böyle bir olayla karşılaşıyorlar . Hep karşıydım böyle kurallara , hala da karşıyım . Nate Robinson gibi 16 kere denesin , ne olacak sanki ? Basan adam 1000 . denemesinde bile basar smacını ama basamayan bir adana 1 . 000 . 000 kere denetsen , basamaz . En azından 5 kere deneme hakkı falan olsaydı , yada NBA ' deki gibi 2 dakika + 2 kez deneme hakkı olsaydı , böyle sanki tabakhaneye bir şey yetiştircekmiş gibi bir görüntü oluşuyor .

Bir ara herkes favori NBA dunkerını söyledi . Hatırlayabildiğim kadarıyla şöyleydi ,

Guy Dupuy - Micheal Jordan , nedeni faulden bastığı smacı
Just Fly - Vince Carter , genç iken onu izlemesi ve en büyük rüyası onla bir yarışmaya katılabilmesi
Golden Child - Spud Webb , nedeni 5 ' 5 '' yani 165 cm olduğunun düşünmesidir 
Werm - Dee Brown , nedeni 1991 finalindeki gözü kapalı smacı
High Rizer - Dominique Wilkins
Troy McCray - Vince Carter , 360 değirmeni başta olmak üzere
Rare Air -
Air Bama - Vince Carter

Yarışmanın en ilgi çekici smaç denemeleri ise ,

Wayne Clark ' ın kafasıyla smaç basmayı denemesi
Wayne Clark ' ın 2 kişi üstünden geçerek dirsek sokma denemesi
Golden Child ' ın 360 Bel Arkası denemesi
Golden Child ' ın aynı şekilde 360 bacakarası denemesi
Golden Child ' ın panyalı bacakarası denemesi
Just Fly ' ın 360 Her iki bacağınında altından smaç denemesi
Guy Dupuy ' un panyanın arkasından ( Igyy stil ) çömelmiş bir kişinin üstünden panyalı bacakarası denemesi
Troy McCray ' in , turnikeyi bir kişi attıktan sonra topu filelerden inerken alıp değirmen denemesi

En iyi smaçları ise ,

Just Fly ' ın çift dirsek sokma smacı
Golden Child ' ın adamın üstünden bacakarası smacı
Guy Dupuy ' un oranın faulunden çömelmiş 4 kişinin üstünden değirmeni

Hatırlayabildiklerimle böyle kısa bir özet geçtim yarışmayı . Yarışmayı düzenleyip kendi kanalından canlı olarak veren ESPN ' e de teşekkür ederim , ne olursa olsun güzeldi gene de . Teşekkürler .

Ayrıca yarışmanın full görüntüleri 16 part halinde youtube ' da var , youtube ' da bulabilirseniz . İstek üzerine bende koyabilirim , soruları da cevaplayabilirim .

9
Kobe Bryant diyorum , fazla düşünmeden . Çünkü Kobe ' nin çok fazla son saniyesini izledim , saymakla bitmiyor gerçekten . Aktifler arasında zaten açık ara en fazla son saniye şut sokan oyuncudur heralde Kobe . Zaten kendi düşüncemle en iyi şut çeken oyuncudur Kobe Bryant . Üstelik onda müthiş bir özgüven var , elbette diğer oyuncularda var , yoksa hiç biri özgüveni olmadan bu kadar iyi oyuncular olamazlardı , ama Kobe ' deki başka . Hatta o kadar fazla ki özgüveni , bu çoğu zaman ona kötü yönde de yansıyor , egosuyla karıştırıp . Maç esnasında üst üste 10 tane airball atsa ve son top da son saniye olsa , Kobe yine aynı özgüvenle topu alır , şutunu kullanır . Kendi pozisyonunu yaratıp , jump shot kullanması zaten benim gözümde 10 numara , zaten pek drive da etmez Kobe , daha doğrusu gerek kalmaz diyelim . Elbette bu adamın da kötü son top kullandığı zamanlar oldu , airball , blok yeme , Ben Wallace vari şutu ... Bunların olması gayet doğal zaten , bütün en iyi son top kullanıcılarına olmuştur bu . Bende koç olsam ve takımımda bu şıktaki oyuncuların hepsi olsa , gene de bu adama kullandırırım . Sebebi ise , mesela Ray Allen daha iyi 3 ' lük kullanabilir ama onlarda biraz dışarıda bekleyip direk şut atan oyuncular gibi , yani kendi pozisyonunu öyle mükemmel kuramayabilir . Ama Kobe bunu çok iyi yapıyor , kendine çok iyi şut imkanı sağlayabiliyor , zaten o , çok zor pozisyonlarda bile şutu sokabilmesiyle de tanınır , bu özelliği de benim gözümde 10 numara . Yoksa bir 3 ' lük yarışmasına soksan , ondan daha iyi atabilen bir çok oyuncu bulunabilir . Aynı zamanda ilk yıllarından itibaren , bu işi mükemmel yapmaktadır ve Kobe ' nin benim izlediğim kadarıyla 100 ' e yakın son saniyesi bulunmakta .

10
Serbest Bölüm Arşivi / Ynt: Resimleriniz
« : 23 Ağustos 2008, 02:39:46 »
Evet doğru :D , konuya devam edelim .

11
Serbest Bölüm Arşivi / Ynt: Resimleriniz
« : 23 Ağustos 2008, 02:33:42 »
Mülkiyeyle bir maç yapmıştık 2 - 3 sene önce küçük takımdayken ama o olamaz heralde . Okulun ve dershanelerin neydi ? Belki de oradandır diyeceğim ama ..

12
Serbest Bölüm Arşivi / Ynt: Resimleriniz
« : 23 Ağustos 2008, 02:28:49 »
Yok , Batıkent ' e hiç gitmedim . Sen Aşağı Ayrancıya falan geldin mi ? Yada bir takımda oynuyor musun ?

13
Serbest Bölüm Arşivi / Ynt: Resimleriniz
« : 23 Ağustos 2008, 02:18:14 »
Hafif bi kocamanlık var bende de dimi :-D



Ağabey , ben seni daha önce kesin gördüm . Yani eminim . Zaten evinde Ankara ' daymış . Ama acaba nereden tanıyorum ? :D

14
Anketler Arşivi / Ynt: Ligin En İyi Pivotu
« : 21 Ağustos 2008, 19:40:35 »
Soru da şu an soruluyorsa Yao Ming ve Dwight Howard arasında giderim ve şu an daha iyi olduğunu düşündüğüm için Yao Ming derim . Ama bir takım kuracaksam , geleceği var diye Dwight Howard ' ı alırdım . Eğer tüm kariyer soruluyorsa düşünmeden Shaq derim , hatta Shaq bana göre Kobe ve LeBron ' dan da iyidir . Neyse konuya dönelim .

Shaq NBA tarihinin en dominant pivotları arasında , belki de en dominantı . Lakers ' da Kobe ile takım arkadaşı olduğu dönemlerde bir three peat ' i var ve yanında Kobe Bryant gibi bir oyuncu olmasına rağmen Shaq 3 şampiyonluğun 3 ' ünde de MVP oldu . Shaq ' ı eskiden durdurmanın imkanı yoktu gerçekten . NBA ' ye ilk adım bastığı zamanlar yani Orlando Magic zamanlarında Hakeem , Ewing , Mourning , Divac , Mutombo gibi pivotlara hep ecel terleri döktürürdü ve bu saydığım oyuncularda Shaq ' ı tutmayı beceremezdi . Üstüne üstlük de Shaq ' ı tuttukları zaman genelde '' posterdeki diğer adam '' oluverirler . Shaq hücumda zaten durdurulamıyordu . Onu durdurabilen 201 boyundaki Ben Wallace ' dı . O da tabi tam durdurma değil yavaşlatma oluyor . Neyse , Shaq birçok pivottan çok daha iyi bir pasördür , oldukça başarılı ayak hareketleri vardı . O koca kalıbına rağmen inanılmaz atletikti ve hızlı bir oyuncuydu . Çok büyük bir blok tehditi vardı , hatta 1993 yılında Nets ' e karşı yaptıkları maçta 15 blok koymuştu , bunun yanında 28 sayı ve 24 riband da cabası . Aynı zaman da çok iyi bir ribandcıydı , zaten onu itebilecek kalıpta bir oyuncu yoktu ve ondan daha atlet bir uzunda yoktu , o yüzden kolayca ribandları toplayabiliyordu . Sanırım tek dezavantajı da faul atamamaktı , pek yüzdeli şut atabilen bir oyuncu değildi . Onu da tam hatırlamıyorum ama sanırım Avusturalya ' dan bir hoca getirip , % 70 - % 75 ' lere kadar çıkarmıştı . Shaq eskiden o kadar iyiydi ki Lakers ' dayken normal sezon maçlarında genelde dinlendirilirdi , Kobe oynardı . Playoff ' lar başlayınca da Shaq dönerdi . Zaten o 3 MVP ödülünü aldığı zaman ki istatistikleri Jordan ' ı bile kıskandıracak türdendi . Hatta Jordan ' dan bile iyi olabilir ,

2000 - 38 sayı , 16.7 ribaunt , 2.7 blok
2001 - 33 sayı , 15.6 ribaunt , 3.4 blok
2002 - 36.3 sayı , 12.3 ribaunt , 2.8 blok

Bununla da kalmayıp daha 4. sezonunda en iyi 50 oyuncu arasına girmeye hak kazandı . Shaq daha o zaman 23 - 24 yaşındaydı , aynı zamanda takımını finale çıkarmıştı , tabi bunda Anfernee '' Penny '' Hardaway ' in de hakkı var , yemeyelim .

Kariyerini hesaba aldığımızda Shaq dedim , bir de şimdiki zamana bakalım , Yao Ming ve Dwight Howard . Uzunlar hep daha geç olgunlaşır , en basitinden Yao örneği de var , ilk geldiğinde sadece '' boy '' var deniyordu - tabi halanda diyen var , 100 sayı da atsa bir şey değişeceğini sanmıyorum , Wilt ' e bile edildiğine göre - , All - Star ' a ülkesi Çin ' nin verdiği oylar sayesinde giriyordu ve hak etmediği düşünülüyordu - doğru - . Ama şu an hiç öyle değil . Yao , kendini çok geliştirdi , şu an en iyi bir kaç pivot arasında ve kimisine göre de en iyi durumda . 226 cm olmasına karşın bir çok pivotta bulunmayan bir bilek hassasiyeti var , sanırım en iyi faul atan pivot yada en iyilerden . % 86 ' lara kadar çıkarmıştı bunu ve bu rakam bir çok şutörü kıskandıracak türden bir rakam . Aynı şekilde pas görüşü de mükemmel , boyu da uzun olmasının avantajını kullanarak , her yeri çok iyi görüyor , adeta bir '' kule '' gibi . Zaten potaya yakın yerlerden bıraktığı hook ' lar ve benzeri jump shot ' ların durdurulmasına imkan - ihtimal yok . Şut çekerken bile topu pota hizasına kadar çıkarıyor , bundan sonra da size anca şutun girmemesi için dua etmek kalıyor , aynı şey Dirk Nowitzki ' de de var . Kötü yanları ise yumuşak olması , pota altında hiç agresif davranmıyor yada davranamıyor . Bu yüzden çok yüksek bir riband ortalaması yok . Bunların dışında çok iyi Yao Ming . İnsanların tabi onu hep küçümsemesi bitmeyecektir , ne bekleniyorsa artık 226 ' lık bir adamdan , bir crossover çakıp rakibinin bileğini kırması yada havada şöyle kısa oyuncular gibi uçup , şekil - estetik hareketler yapmasını heralde . Tabi bunları 226 ' lık bir adamdan beklemek , her heralde çok saçma olacaktır , 226 ve 140 kiloluk bir insanın bunları yapması imkansız , hele ki beyaz isen . Neyse , Dwight Howard ' da şu an pota altında durdurulabilecek türden bir oyuncu değil , tabi Jameer Nelson ve koçu - gard top indirmiyorsa , sen gardının kafasına bir tane indireceksin - sağolsun , bunu hala tam anlamıyla göremedik . Güç bakımından heralde Shaq ' ın Lakers ' daki gençlik günlerini hatırlatacak bir insan , atletizmi zaten en üst seviyede . Ama bu adamın da şutu yok , o kadar halterden sonra zaten şutun mükemmel olmasını beklemek çok da akıl karı değil ama bir yönden avantajlı olunca işte , öbür yönden dezavantajın artıyor . Şutu da olsa zaten heralde , yeni bir Wilt gelirdi . Zaman içinde ister - istemez gelişecektir şut elbet . Ama bu sıkıntısını kariyeri boyunca hep görecektir - Shaq gibi - . Ribandlarda zaten NBA ' yi takip eden herkes onun ne kadar iyi olduğunu biliyordur , hatta şu an en iyi bile denebilir , blok konusunda da öyle . Ama bu adamın sevmediğim bir yönü var , tabi bu kötü bir huy değil aksine normal hayatta iyi bile denebilir ama Howard bunu çok abartıyor . Maç içinde hiç kimseye bağırmıyor - etmiyor . Yani Wilt Chamberlain ' de aynı onun gibiydi ama o yine de istediği kadar top kullanabiliyordu , tabi burada sorumluluk gard ve koça da düşüyor . Nelson zaten beş para etmez bir gard , 4 asist ortalamasıyla oynayan bir oyun kurucu . Haydi , asist yapmaya çalışıp da beceremese keşke . Ama bu adamın aklına hiç gelmiyor . Yani senin takımında bir Dwight Howard var , sen takımın oyun kurucususun ve hiç aklına '' Aaaa , benim takımımda Dwight Howard denen bir uzun var , ben ona bir top indiriyim '' gibi bir düşünce gelmiyor . Mesela bu takımda Shaq olsa , oyuncular topu şey yapa yapa indirecekler , başka çareleri yok . Tabi Shaq aynı zamanda çok zeki gardlarla beraber oynadı , Derek Fisher , Kobe Bryant ve daha aklıma gelmeyen zeki kısalar . Ama Shaq bu Orlando ' da oynasa bu adamların pas vermeme gibi bir şansları olmazdı . Şimdi Howard - Shaq karşılaştırması yapıyorum gibi oldu ama hayır , ben sadece eksik yönünü göstermek için bir örnek veriyorum . Ama burada tek suç Howard ' da değil , Nelson ve koç Stan Van Gundy ' de . Nelson zaten Carlos Arroyo tarzı bir oyun kurucu . Ama e be adam , sen takımın koçusun , sen söyleyeceksin '' bu adama top indireceğiz '' diye . Bizim takımda olsa , bizim koç bunu kesin yapardı , haklı olarak . Bu adam niye yapmıyor anlamış değilim . '' Howard ' ın etrafını şutörlerle kaplayalım '' fikrini sanırım biraz fazla abarttılar . Tabiri caizse , Howard neredeyse sadece hücum ribandlarını alıp sayı buluyor ,  yani ekmeğini taştan çıkarıyor . Suçu Howard ' a yükledim ama Nelson ve koçta da suç var . İleri de adam akıllı , kendisine top indirebilecek olan bir takıma giderse , kendisi açısından mükemmel olur . Neyse artık , sonuç olarak Yao diyeceğim , ama bunda bu son anlattığım olayla ilgisi yok , sadece Yao şu an için daha elverişli , Howard ' ın ileride onu geçeceğine - belki de geçti ama ben farkında değilim - eminim . Çünkü onda böyle bir potansiyel var .

15
Anketler / Ynt: En Atletik Oyuncu Kim ?
« : 21 Ağustos 2008, 18:54:01 »
Yalnız yanlış anlaşılmasın da dediğim , 160 cm boyunda bir Muggsy Bogues vardı , 213 cm boyundaki Patrick Ewing ' i bloklamıştı . Bloklamakla alakası yok yani . Yani Nate ' ye atletik değil dediğim anlaşılmasın yoksa 171 cm boyunda - gerçek boyu , ayakkabısız - olmasına rağmen , 180 bacakarası basabiliyor - tabi bu hangtime ile alakalı ama neyse - . Yani demek istediğim bloklaması ayrı . ;) Zamanlaman iyi olsa , belki sen bile bloklayabilirdin . Sonuçta çemberin 50 cm üstünde yapmadı bu işi .

16
Anketler / Ynt: En Atletik Oyuncu Kim ?
« : 21 Ağustos 2008, 16:06:33 »
Bu anlattıklarının hepsi Wade ' nin hızıyla ilgili farkettin değil mi ? İlk adım , topu kapıp hızlı hücum ... Bu anlattıklarının hepsi koşu ile alakaldırı . İlk mesajımda da şunu belirtmiştim , atletiklik sırf zıplamak değil ama çoğunluk öyledir , bunu inkar etmeyin . Her çok zıplayana atletik denebilir ama her hızlı koşana atletik denemez . Mesela Nash ' de Wade gibi hızlı , tabi onla mukayese bile edilemez hız konusunda ama o da çok hızlı bir oyuncudur ,

Wade atletik ama öyle çok değil . Millet istediği kadar bir tarafıyla gülebilir ama ben öyle spikerlerin abarttığı kadar atletik bulmuyorum onu , zıplaması biraz iyi , Şıklara da zaten en atletikler konulmalıdır .

Olimpiyattaki smacı da çok zor birşey değil . Hatta kolay . Deron Williams bile yapıyorsa hele ki .

17
Anketler / Ynt: En Atletik Oyuncu Kim ?
« : 20 Ağustos 2008, 22:32:35 »
Ama o dediklerin işte atletikliği kapsamıyor . Atletikliğin büyük bir kısmı dediğim gibi zıplamayı kapsar , ilk adım , 2 . adım , esneklik , maç içinde basmak atletikliktir - en saçması da bu ya - cart curt diye icatlar çıkarmaya başladı insanlar . Yanlış anlama , sana bir şey demiyorum . Başka biri de açsa bu şıkları koyardı zaten . Nedeni de atletikliğin tam anlamını bilmemesi ve atletik insan görmemeleri . Yani iyi oynayan her oyuncuya her türlü nitelik takındırılabiliyor artık . Mesela Wade kadar zıplayan NBA ' de sürüsüyle insan var , uzun oyuncu bile bulabilirsin . Ama sırf iyi oynuyor diye böyle . Yani atletizm ' in tanımını yukarıda yarım yamalak yaptım zaten . Kısacası bunlar değil . Ama insanların uydurmaları sağolsun , böyle diyorlar artık . Tekrar diyorum senle ilgisi yok . ;)

Atletik dendi mi iyi zıplayan adamlar söylenir ilk - doğrusu da bu zaten - . Bu yüzden Green ve Moon ile başladım ilk . Ama başkasına sorsan Kobe de atletiktir , Larry Bird de . Bu işi gerçekten bilen biri bunları aklından bile geçirmez ama .

18
Arşiv / Ynt: Hangi NBA Oyuncusuyum?
« : 20 Ağustos 2008, 21:51:12 »
Tyson Chandler .

19
Anketler / Ynt: En Atletik Oyuncu Kim ?
« : 20 Ağustos 2008, 21:19:50 »
Bir çok oyuncu eksik ve saçma şıklar var ama problem değil . En iyisi soruluyorsa bakalım , NBA ' de adam akıllı atletik pek yok ama olsun .

Şimdiki zamana bakalım bir , Jamario Moon ve Gerald Green var . En iyisi bu ikisi sanırım . Kalıplarına ve uzunluklarına göre Josh , Swift , James ve  Howard iyidir . Jamario Moon şu an NBA ' in 119 cm ile en çok zıplayan 2 . ismi , 1 . ismi ise 203 cm ' lik boyuna rağmen Gerald Green , 125 cm . Hele ki Jamario Moon ' un 27 yaşında olduğunu düşünürsek gerçekten çok iyi , zaten boyu da kısa değil , 201 olması lazım . Gerald Green ' in de yaklaşık olarak boğazı çember hizasına geliyor . Onların dışında öyle süper atlet bir isim yok gibi . Dediğim gibi kalıplı ve uzun olmalarına karşın iyi zıplayabilen bir Swift ve Howard var , 1 metrenin üstünde zıplayabilen tek pivottu Swift NBA ' de ama sanırım Howard ' da 1 metreyi geçti , pivot olmasına rağmen . James ve Josh ' da rahat 1 metre vardır , bu rakam küçüktür ama birinin 115 , öbürünün de 100 kilo olduğunu düşünürsek gayet iyidir . Kısaca şu an en atletik Gerald Green . VC , J - Rich gibi isimlerin bile anca 110 olduğunu - hatta o bile kesin değil - düşününce , Green ' in ne kadar atletik olduğunu görebiliyoruz .

Tüm zamanlarda James White rakipsiz , hele ki bu sene iyice geliştirmiş kendisini . 25 yaşına gelmesinden dolayı ben ondan biraz performans eksikliği beklerdim ama çok da iyiydi yani . Zaten bu sene Beko All - Star Smaç Yarışmasında da görmüş olduk , canlı canlı . Onun elimde tam olarak bir resmi kaydı yok , ama yaklaşık 120 cm olduğunu söyleyebilirim . Tabi onun dikey zıplamasından çok , karşıya doğru zıplaması daha iyi , 3 adım atlamacılar gibi .

Sadece NBA antremanlarına çıkıp da , normal bir NBA oyuncusu olamayanlarda var . Örnek Doug Thomas , Wayne Clark , Guillermo Diaz , Brent Petway gibi . Doug Thomas ve Wayne Clark ' ın zaten Guinness patentli rekorları var . Onlar olsa onları seçerdim zaten .

Bir çok insan bana diyebilir '' Atletiklik , sadece zıplama değildir '' diye . Doğru değil , % 80 - 90 ' ı belki de %70 denebilir . Zıplayabilen her insana atletik diyebilirsiniz ama hızlı koşup , zıplayamayan herkese atletik diyemeyiz , mesela Steve Nash . Çok hızlı ama ona atletik desek heralde bayağı bir laf yeriz , doğal olarak . Şimdi bu gördüğümüz 100 metre koşucularına '' O zaman onlarda atletik değil '' denebilir , hayır öyle değil . Bu adamlar iyi de zıplıyor olabilir ve atletizmin de ufak bir kısmı koşmayı kapsıyor .

Zaten NBA '' En iyi oynayanların yeri '' sonuç olarak . İnsanlar her türden en iyi olarak görse de . Belki de atletik adam bile olmayabilirdi bu ligde , sonuçta iyi oynayabilirsen girebilirsin . Ama asıl atletikler NBA ' de değil tabii ki . NBA ' in kulvarı farklı .

20
Anketler Arşivi / Ynt: Dream Team Vs Redeem Team
« : 20 Ağustos 2008, 20:09:13 »
Yani en büyük de heralde Joe Johnson ' dı , o da 30 bile değildi .
joe johnson 2006 yılndaki şampiyonada 25 yaşındaydı 81 doğumlu herif neyaptın abi 30 felan.
 o takımın en yaşlısı b.miller ve a.jamison'dı onlarda 2006'da  jamison 30, b.miller 31 'di galiba
Heralde demişim ve 30 bile değildi demişim . Yani 2 yaşında bile olsa dediğime uyuyor değil mi ? ;) Brad ve Jamison ' da aklıma gelmemişti , hatırlattığın için teşekkür ederim .

21
Anketler Arşivi / Ynt: Dream Team Vs Redeem Team
« : 20 Ağustos 2008, 19:41:41 »
Bir kere şu an ki takımın 92 Dream Team gibi '' En iyi oyuncularımızı koyalım '' gibi bir düşüncesi yok . Bir çok insan bana kızabilir ama öyle . Sadece daha NBA ' ye adım atmamış , ileride büyük bir oyuncu olacağı düşünülen Christian Leatnerr vardı , hepsi bu . Şimdiki takım sadece gençleri alıyor , son yıllarda hep hüsrana uğrandı diye de 2 tane tecrübeli ağabeyt getirdiler takımıon başına , bunlarda Kobe ve Kidd ' dir . Onun dışında hep gençleri almaya uğraşmışlardır . Yani en basitinden 2 sene önceki şampiyona da herkes daha '' çocuk '' tu . Chris Paul desen çaylaktı , Howard sanırım 2 . yılındaydı ve 20 yaşında falandı , LeBron James ve Carmelo Anthony 22 , Dwyane Wade ' in de daha 3 . sezonu James ve Anthony gibi . Yani en büyük de heralde Joe Johnson ' dı , o da 30 bile değildi . Ondan sonraki sene 17 - 18 yaşında olup , daha NBA ' de bile   oynamayan Greg Oden ve Kein Durant vardı . Yani kısacası son yıllarda iyice genleri almaya çalışıyorlardı ve bence de çok iyi yapıyorlardı . Bunun nedenlerini de şimdi biraz daha iyi görebiliyoruz , o genç oyuncular oyunlarına yeni şeyler katabilmek için , Avrupa oyun tarzına karşı oynayabilmek için ve başka şeyleri de öğrenebilmek için seçildiler . Ama atıyorum takıma bir Duncan veya Garnett seçilse , değişecek tek şey takım başarısı olurdu , yoksa Duncan veya Garnett gibi oyuncuların o yaşta daha oyunlarına bir şey katacak halleri yok , en dinamik hallerini de geçirdiler , şimdi tecrübelerini konuşturuyorlar ve gençliklerinden kalan hareketliliklerini . Yani şu an ki takımda 92 Dream Team gibi '' En iyi oyuncularımızı koyalım '' gibi bir düşünceleri yok . Yani Kobe Bryant gibi bir oyuncu bile daha geçen sene mi ne anca Milli takıma seçilebildi . Ha ama şunu da söylüyelim , bu düşünce 2000 ' lerin ilk yıllarında da vardı tabi , benim dediğim son bir kaç yılı kapsıyor . Neyse , yani takıma Duncan , Garnett , Iverson gibi isimleri bile bile koymuyorlar artık , tabi bazısının sebebi var . Duncan ' ın tam hatırlamadığım bie sebepten dolayı artık Milli Takım forması giymek istememesi gibi . Bu yüzden , şu an ki takımla Dream Team bu yüzden kıyaslanması doğru değil . Şu an ki takımın en iyileri 20 ' li yaşlarının başlarında olan oyuncular , James , Wade , Melo , Paul , Deron , Dwight ... Bir de bu sene başarı gelsin diye eklenen Kobe ve Kidd . O takımda ise en olgun zamanlarındaki oyuncular , Magic ve Bird ' ün zaten son yıllarıydı , Magic ' in zaten son yılıydı . Jordan deseniz 29 yaş civarıydı . Yani görüldüğü üzere böyle bir olay var . Bu yüzden doğru olmuyor . Oyuncuları tek tek kıyas tuttuğunda bile '' yaş farkı '' ortaya çıkıyor , diyorsunuz '' bu oyuncuda iyi ama daha kariyerini bitirmedi '' . Doğru da zaten . Eğer yaşlı - genç demeden bir takım kurulursa , o zaman karşılaştırabilirim veya bu adamlarda 92 Dream Team ' in oyuncuları gibi kariyerlerini bitirince yada en olgun dönemlerine gelince .

Bir de şu Şişevski ' nin tercihi midir artık yada başka biri mi yapıyordur , mevkii sıkıntısı var . Yani gençleri alacağım diye uzun kalmadı takımda . Geçen şampiyona da James ve Melo pivot oynadı , evet kalıpları da var , boyları da idare eder ama yani bu her kısayı gard oynatmaya benziyor . Yani pivot oynamak sadece kalıp işi değil ki . Yani karşılarında Joackim Noah bile çıksa ezebilecek türde . Takımda tek pivot Howard , Bosh 'un pivot oynayacak kadar boyu var ama onda da pivot oynayabilecek kabiliyet yok . Bari Adonal Foyle ' u alsaydınız , ben Melo ve James ' i 5 numara olarak görmektense Adonal Foyle ' u görmeyi tercih ediyorum , o adam gerçek bir pivot en azından , her ne kadar eksiği olsa da . Kaldı ki bu adamlar - hele ki James - paso 4 numara oynuyorlar . Bu Kidd ' i 3 numara oynatmak gibi bir şey . Evet kalıp şu bu herşey var adamda ama , bu kadar da kasmanın bir alemi yok be ağabey ' ciğim . Dream Team ' in kadrosunda mevkii sıkıntısı hiç yoktu , adam akıllı , o zamanın en iyi uzunları alınmış , Robinson ve Ewing gibi , 4 numaradakiler yine dönemin en iyileri olan Barkley ve Malone , aman niye sayıyorum ki sonuçta biri dönemin en iyilerini alan bir kadro , öbürü ise dönemin en iyi gençlerini alan bir kadro , aynı şey değil ki . Şimdi ise tek pivot , üstüne kısa oyuncuları uzun oynatma gibi mantıksız olaylar ortaya çıkıyor . Yani Şişevski farkı var :D . O zamanlar Chris Mullin ve Scottie Pippen ' ı 5 numara veya 4 numara oynatmak , yada Barkley ve Malone ' u 5 oynatma ( Malone oynuyor zaten ) . Yani kadroda sırf gençleri almalarından tutun , böyle mevkiilerde saçma kararlar alınmış bir şey de söz konusu . Aynı şey değil sonuçta .

22
Güzel bir konu . Uzunlar , serbest atışlarda hep kısalara nazaran problem yaşarlar , bu da çok doğal bir olaydır , bir sürü de nedeni vardır .

Mesela ağırlık çok etki gösterir . Mesela bu yüzden Howard , Shaq , LeBron gibi oyuncuların şutları genelde daha kötüdür . Ağırlık çalıştıktan sonra şut atmak hele ki , çok zordur . Ama atıyorum Avrupa ' lı uzunlarda bunları pek göremiyoruz , o da oyun stilleri ve çalışmamalarından dolayı . Onlar genelde zıplayamadıkları , güçsüz oldukları için , hep böyle WNBA ve Steve Nash tarzı oyuna yöneliyorlar , ama bakın anormal atletik isimlerde var burada , en belirgin örneği de Robertas Javtokas . Adam Dwight Howard ' dan farksız bir atlet , aynı zamanda çok güçlü ve omuzları da geniş . İşte böyle oyuncularda faul problemi yaşıyor , o yüzden Mehmet Okur , Raef LaFrentz gibi '' Avrupa tipli '' oyuncularda bunlar görülüyor . Howard , Shaq , Ben Wallace , LeBron gibi ağırlık bassalardı , şu an öyle şut atamazlardı . Ağırlığın da çok etkisi vardır , az çalışanda pek görülmez ama bu saydığım isimler kadar çalışınca görülüyor , şut atınca omuzları bile sığmıyor adamların yahu . Böyle yumuşak uzunlar atar ama , bakınız , Raef , Memo , Dirk , Yao . Yani o kadar güç uygulanıyor size , aynı şekilde oynarken de itişme - kakışma . Yani uzunlarda yani pivotlarda istenen şey ilk şey kalıptır . Bir oyun kurucu yada forvet için bunlar aranmaz ama pivotta bu çok önemlidir . Yani bir kısaya da , uzunlara yapılan muameleyi yapsan ,  onlarında şut yüzdeleri bozulur . Tabi haliyle bu kadar kastan söz ettik , zencilerin de kasları bilindiği üzere beyazlara göre daha fazla , hatta bütün vücut denebilir . Bunun da etkisi vardır elbet , beyaz oyuncularda genelde atletik doğmadıklarından ve bu konu üzerinde çaba sarf etmediklerinden dolayı onlarda kendilerini WNBA oyuncuları gibi şuta adıyorlar ve vücutları da zencilere nazaran bu konuda daha avantajlı . Ama tabi sadece ağırlık da değil . Kısalar , uzunlara göre daha rahat hareket edebiliyor , daha rahat güç verebiliyorlar . Yani uzunlar , her halukarda dezavantajlı .

23
Anketler Arşivi / Ynt: Üçlüler Anketi
« : 19 Ağustos 2008, 01:17:00 »
Ağabey , öyle bir anlattın ki , '' oyun kucusu ve pivotu yok '' diye . Diğer geri kalanı da çok kral oyuncular ama . Yani batı da olsak sana hak vereceğim , batıda yarı final yapmak başarıdır , ama bu doğuda ben pek bir başarı olarak göremiyorum . Yani sırf Wade bile play - off yaptırabilir , sırf LeBron finale çıkarabilmişken ( en azından doğu finali tek başına ) . E bu adamın da yanında 2 tane çok iyi oyuncusu var zaten .

Bunlar önemli değil zaten , sen bu kadroyla ( Wade , Marion ve Beasley ) doğuda yarı final yapmak başarıdır diyorsun ve üstüne '' nasıl bir mantıksızlıktır '' diyorsun , ben ise '' başarı değildir '' diyorum , en azından sevinelecek türden değil . Yani bunları tartışmaya gerek yok bence . İyi forumlar .

24
Anketler Arşivi / Ynt: Üçlüler Anketi
« : 19 Ağustos 2008, 01:06:33 »
Offf , en fazla ile normal beklentiyi aynı şey olarak görüyorsun demek ki . Senin için başarıysa , bilemeyeceğim . Benim için değildir . Görüş ayrılığı .

25
Anketler Arşivi / Ynt: Üçlüler Anketi
« : 19 Ağustos 2008, 00:59:05 »
En fazla dedim , yani bir mucize olur , şu olur , bu olur , öyle . Yani ben şu an 5 - 10 takıma '' en fazla final yapabilir '' diyebilirim , taş çatlasa yani , ama asıl beklentim bu mudur sence ?  Yani güçsüz doğu da bir yarı final yapmak başarı mıdır sence ? Benim beklentim bu , yarı final . Yarı final çok büyük başarı mıdır ?

Sayfa: [1] 2 3